Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10833 Esas 2011/12309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10833
Karar No: 2011/12309
Karar Tarihi: 5.12.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10833 Esas 2011/12309 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, malik olduğu gayrimenkulde davalıların yapmış oldukları yapısal tecavüzden dolayı elatmanın önlenmesi ve yıkımının istenildiği bir davada, mahkeme davanın kabulüne ve elatmanın önlenmesine karar vermiştir. Dosya incelendiğinde ise dava imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece yapı taşkınlığının imar uygulaması neticesinde meydana geldiği saptanarak kaim bedelin belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, kaim bedel sadece taşkın olan yapı bölümüne bağlantılı olarak tespit edilerek hüküm altına alınmıştır. Burada, kendi taşınmazında kalan yapı bölümünün bir değer kaybına uğraması durumuna ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Bu nedenle, bilirkişi raporu esas alınarak bir hüküm verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle, davalı tarafın temyiz itirazı yerindedir. Karar, HUMK'nın 428. maddesi gereğince bozulur ve alınan peşin harç temyiz edene geri verilir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK'nın 428. Maddesi: Temyiz yolu açık olan hükümler, temyiz süresi içinde temyize tabidir.
1. Hukuk Dairesi         2011/10833 E.  ,  2011/12309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/05/2011
    NUMARASI : 2010/527-2011/327

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu, 5059 ada 9 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina yaparak tecavüz ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, elatmanın önlenmesine,kaim bedel ödenerek binanın yıkımına karar verilmiştir.
    Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece yapı taşkınlığının imar uygulaması neticesinde meydana geldiği saptanarak kaim bedelin belirlenmek sureti ile yazılı olduğu üzere davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, kaim bedel sadece taşkın olan yapı bölümüne bağlantılı olarak tesbit edilerek hüküm altına alınmıştır. Oysa taşkın bölümün yıkılması halinde davalının kendi taşınmazında kalan yapı bölümünün bir değer kaybına uğraması veya bu kısmın da yıkılması neticesini doğuruyor ise bu bölüme ilişkin zarar veya kaim bedelin tesbit edilerek bunun dahi hüküm altına alınması gerekirken bu yönde bir açıklama taşımayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle neticeye gidilmiş olması isabetsizdir.
    Davalı tarafın temyiz itirazları bu yöne hasren yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara