Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 41 sayılı parselin maliki olduğunu, Köy Tüzel Kişiliğine ait komşu 44 sayılı parseldeki su deposundan akan suların taşınmazına zarar verdiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
41 sayılı parselin davacı, 44 sayılı parselin köy tüzel kişiliği adına kayıtlı olduğu, 44 sayılı parselde su deposunun bulunduğu hususları tartışmasızdır. Yine mahallinde yapılan inceleme sonucu 44 parsel üzerinde yapılan su deposunun tahliye kanalının davacının malik olduğu 41 parselde kaldığı saptanmış durumdadır. Ne var ki, mahkemece depodan akan suların davacının taşınmazına zarar verip vermediği hususu hükme yeterli biçimde araştırılmış değildir.
Hal böyle olunca, davacı taşınmazı içinde kalan tahliye borusu bakımından elatmanın önlenmesi ve boruların kaldırılması isteğinin kabulüne karar verilmesi, 44 parsel üzerindeki su deposundan akan suların davacının taşınmazına zarar verip vermediği hususunun konunun uzmanı bilirkişiler aracılığı ile yerinde keşif yapılarak duraksamaya yer verilmeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, bu istek bakımından da varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ile yetinilerek yazılı karar verilmesi doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.