15. Ceza Dairesi 2014/8505 E. , 2016/9084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-h, 62/1, 52, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ...ve Büro Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğu, bu şirket bünyesinde faaliyet gösteren ... isimli bir işletme oluşturarak üye olanların anlaşmalı olan sağlık kuruluşlarından alınan hizmetlerden indirimli olarak faydalanabileceklerinden bahisle tanıtıcı broşürler bastırıp dağıttırdığı, bu çerçevede müştekiye yapılan tanıtım sonucu müştekinin 100 TL peşin alınmak suretiyle toplam yıllık 400 TL ödeme karşılığında üye yapıldığı, daha sonra müştekinin hizmetten yararlanmak istemesi üzerine, üyelikten önce kendisine anlaşmalı olunduğu belirtilen hastanelerin çoğunluğu ile sanığın sahibi olduğu şirketin anlaşmasının olmadığının ortaya çıktığının iddia edildiği olayda, sanık ile müşteki arasında yapılan sözleşme içeriğinde herhangi bir sağlık kurumunun ismine yer verilmediği, sanığın anlaşmalı olduğu sağlık kuruluşlarının isimlerinin dağıtımını yaptırdığı reklam broşüründe yer aldığı, sanık tarafından sunulmuş bazı sağlık kuruluşları ile yapmış oldukları ve indirimli olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmaya ilişkin sözleşme örneklerinin dosyada yer alması karşısında; bu hususta söz konusu sağlık kuruluşları ile sanığın yetkilisi olduğu şirketin bu şekilde bir anlaşmaları olup olmadığının belirlenebilmesi bakımından sözleşmelerde ismi geçen tüm sağlık kuruluşlarını kapsayacak nitelikte bir araştırma yapılması neticesinde sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
1-Sanığın 30/10/2012 tarihli ödeme makbuzu ile hükümden önce müştekinin zararını giderdiği anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;sanığın sabıkasız olduğu ve 30/10/2012 tarihli ödeme makbuzu ile müştekinin maddi zararını giderdiği anlaşılmakla, mağdurun uğradığı zararı aynen iade veya suçtan önceki hale getirme suretiyle tazmin etmediği ve zararı karşılamadığı şeklindeki dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.