Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3771 Esas 2022/4026 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3771
Karar No: 2022/4026
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3771 Esas 2022/4026 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/3771 E.  ,  2022/4026 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
    Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın TCK'nın 314/3 ve 220/6

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tebliğnamede temyiz incelemesine konu olan sanıklar kısmında adı yazılı olan sanık ...’ın, temyiz eden kısmında adının yazılı olmaması, tebliğnamedeki diğer bilgilere göre maddi hata niteliğinde görüldüğünden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii nedeni olarak kabul edilmemiş, sanıklar hakkında temel cezadan 5237 sayılı TCK'nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra, devamında 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    I- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında yapılan temyiz incelemesinde;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ..., sanık ..., sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafileri, sanık ... müdafileri, sanıklar ..., ..., ... müdafii, sanık ...’ın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında yapılan temyiz incelemesinde;
    Silahlı terör örgütü üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Iğdır 1.
    Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara