Esas No: 2011/10617
Karar No: 2011/12177
Karar Tarihi: 05.12.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10617 Esas 2011/12177 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2010
NUMARASI : 2008/237-2010/21
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, ihdasen Hazine adına kaydedilen 922 (83) parsel sayılı taşınmazın davalı Seyhan Belediyesinin 06.08.1998 tarihli, 4372 sayılı Encümen kararı uyarınca 38 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması sonucu imarın 4958 ada, 1 parseline dönüştüğünü, anılan imar uygulamasının iptali için idari yargı yerinde açılan davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu kez imarın 4958 ada, 1 parselini de kapsayan 37 nolu, 3. etap imar bölgesinde Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 28.02.2007 tarih, 420 sayılı Encümen kararı uyarınca yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve kök parsele dönülmesi olmadığı taktirde tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; Fen Bilirkişinin krokili raporunda (B) ile gösterilen 223.45 m2’lik kısmın 922 parsele ihyasına, (A) ile orman olarak gösterilen alanın ihya edilen alandan terkinine, tazminat hakkında karar vermeye yer olmadığına, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Belediyesi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Seyhan Belediyesi aleyhine açılan davanın sıfat yokluğundan hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, imar uygulamasının iptali nedenine dayalı kök parsellerin ihyası olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescil dışı alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 37 nolu, 3. Etap imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazların kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyuulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince, Seyhan Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği, halen geçerliliğini koruduğu dosya içinde bulunan bilirkişi raporu, Encümen kararları, İdare Mahkemesinin 420 sayılı Encümen kararına dayalı 37 nolu, 3. etap imar uygulamasının iptaline ilişkin kesinleşen ilamı ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır.
O halde, anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre de; mahkemece imar parselleri hakkında son imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi ihyasına karar verilen ve ihdasen oluşan 922 (83) parsel kapsamında kaldığı anlaşılan, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen “orman alanına” ilişkin bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmemesi de isabetsizdir.
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.