Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın 212 parsel sayılı taşınmazını 27.12.1989 tarihinde ve satış suretiyle davalı gelinine temlik ettiğini, ancak yapılan bu işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, satış tarihi itibariyle gerçek değeri üzerinden satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.07.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .....ile temyiz edilen davacı S.H. vekili Avukat ...., davacı A. A.vekili Avukat .... .. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacıların miras bırakanının çekişme konusu 212 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 1/4 payının, murisin 2.3.1989 tarihinde Kartal 4. Noterliği’nden vermiş olduğu vekaletnameye istinaden oğlu F. tarafından 27.12.1989 tarihinde ve satış suretiyle F.’ın eşi olan davalıya temlik edildiği, bilahare Kartal 7. Noterliği’nce 23.06.2008 tarihinde arsa malikleri ile yüklenici arasında gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği ve bu sözleşmede yapılacak bağımsız bölümlerin %40’nın arsa maliklerine ait olacağının kararlaştırıldığı; daha sonra 212 parsel sayılı taşınmazın 06.01.2009 tarihinde imar uygulamasına tabi tutularak 8382 ada 1 sayılı imar parselinin oluştuğu ve 12.1.2011 tarihinde de kat irtifakı tesis edilerek A Blok 6, 7, 10, 11, 14, 15, 18, 19; C Blok 2, 3, 7, 17 numaralı bağımsuz bölümlerin müstakilen, C Blok 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin ise 1/4’er paylarının davalı adına kaydedildiği; mahkemece anılan temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, imar uygulamasıyla sicil kaydı kapatılan ve böylece hakkında işlem yapma olanağı kalmayan 212 sayılı parsel üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğu ve üzerinde kat irtifakı tesis edildiği dikkate alınarak, inşaat sözleşmesi de gözetilmek suretiyle ve gerektiğinde uzman bilirkişi raporu da temin edilerek, davalının miras bırakandan edindiği payların yansıtıldığı bağımsız bölümler hakkında tapu iptal ve davacıların miras payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.