Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan babaları H. A."ın 5 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla önce akrabası olan dava dışı Z. A."a, ondan da davalı oğluna satış suretiyle devrini sağladığını, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacıların; miras bırakanları H.A."ın 5 parselde kayıtlı taşınmazını 29.06.2001 tarihinde dava dışı Z. A.a, Z."nın da 26.02.2004 tarihinde murisin oğlu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, muris H."nin 29.04.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak çocukları olan taraflar ile dava dışı eşi F.ile 6 çocuğunun kaldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; miras bırakanın çekişme konusu taşınmazını davalı oğluna devrini sağlamak amacıyla, önce uzaktan akrabası olan ara malik Z."ya, Z."nın da mahalli bilirkişi beyanına göre o tarihte öğrenci olan davalıya temlik ettiği, murisin mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, değerler arasında aşırı fark bulunduğu ve belirlenen bu olgular karşısında dava konusu taşınmazın temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, davadaki istek miras payı oranında iptal tescil olmasına rağmen, hiç gerek olmadığı halde terekeye temsilci tayin ettirilerek, HUMK.nın 74. maddesine (6100 Sayılı HMK"nın 26. maddesi) aykırı olarak talep aşılmak suretiyle dava dışı mirasçılar lehine de iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK."un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.