Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3135 Esas 2022/4165 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suça sürüklenen çocuk : ...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak verilen hüküm temyiz edilmekle
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların düzeltme dışında kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 14.12.2015 tarihinde düzenlenen iddianameye istinaden Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/318 esas 2016/45 karar sayılı dosyasında görülen davada müsnet suçtan TCK’nın 314/2, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına dair kararın temyizi üzerine, Dairenin 07.12.2017 tarih 2017/2298 esas 2017/5622 karar sayılı ilamı ile bozulmasından sonra aynı mahkemenin 2016/245 esasına kayıtlı, bozma ilamı doğrultusunda iş bu dava dosyası ile birleşen davaya dayanak teşkil eden 01.06.2016 tarihli iddianameye konu eylemin, esas itibariyle ilk iddianame tarihinden önce gerçekleşen bir faaliyet olması ve anılan iddianameden sonra herhangi bir faaliyetinin saptanamamış bulunması karşısında suç tarihinin ilk iddianamedeki fiili ve hukuki kesintinin birlikte gerçekleştiği 14.12.2015 olarak kabulünde zorunluluk bulunmakla; suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen temel cezanın, 3713 sayılı kanunun 5. maddesinin tatbik şartlarının bulunmadığı da nazara alınarak TCK’nın 31/3 maddesi gereğince indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden fiili ve hukuki kesintinin gerçekleştiği suç tarihinin “14.12.2015” tarihi yerine gerekçeli karar başlığında “2016” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün “A” bendinin “2., 3., 5., 6.” maddelerinin hükümden bütünüyle çıkarılarak 2. maddeye “2-Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 15-18 yaş gurubunda olduğu anlaşıldığından verilen ceza TCK'nun 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirilerek 3 YIL 4 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ve 3. maddeye “3-Mahkemenin tebeyyün etmiş uygulaması da gözetilerek suça sürüklenen çocuk yargılama sürecindeki tutum ve davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak cezasından 5237 Sayılı TCK'nın 62/1. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak suça sürüklenen çocuğun 2 YIL 9 AY 10 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibarelerinin eklenerek sonraki madde numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi ile gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “14.12.2015” olarak düzeltilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.