Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9127 Esas 2011/12125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9127
Karar No: 2011/12125

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9127 Esas 2011/12125 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, paydaşı olduğu taşınmazda eksik pay verilerek diğer paydaşların adına tescil edildiğini iddia ederek yeniden hisselendirilmesini istemiştir. Mahkeme davayı kısmen kabul etmiş ve karar temyiz edilmiştir. Yüksek Mahkeme ise, davacının haklı olduğunu belirterek eksik payın diğer paydaştan alınıp davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın dayandığı kanun maddesi 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2011/9127 E.  ,  2011/12125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SARIGÖL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/06/2010
    NUMARASI : 2007/219-2010/125

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaş olduğu 1469 kadastral parselde hissesine karşılık  4815 m2 yerinin bulunduğunu, taşınmazın ifrazı sonucu oluşan parsellerden 6259 parsel sayılı taşınmazda eksik pay verilerek, bir kısım payının diğer paydaşlar adına tescil edildiği ileri sürerek, 6259 parseldeki payının 4815 m² olacak biçimde yeniden hisselendirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kısmen kabulüne dair verilen son karar, Dairece; “... mahkemece bozmaya uyulmakla birlikte, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, öte yandan, davacının 1469 kadastral parseldeki payının eksik olan miktarının paydaşı olduğu 6259 ifraz parselinde yeniden hisselendirilerek tamamlanmasını talep ettiği, bu durumda diğer ifraz parselleri yönünden paylandırma yapılmak suretiyle hüküm kurulmasında isabet bulunmadığı, hal böyle olunca; davacının 1469 kadastral parseldeki payının, çekişme konusu 6259 ifraz parseline hangi oranda eksik yansıtıldığının saptanması, davalıların ana kadastral ve müfrez parsellerdeki payları da gözetilmek suretiyle, davacıya hangi oranda pay verilmesi gerektiğinin belirlenmesinden sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ile davalı A...  K... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
     Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 47.500 m² yüzölçüme sahip tarlalı bağ vasfındaki 1469 parselin 19260/190000 payının davacı, kalan payların davalılar ve dava dışı müşterekleri adına kayıtlı iken kamulaştırma sebebi ile taşınmazın ifraz edilerek 6257, 6258  ve 6259 parsellerin oluştuğu, bu parsellerden 6259 parselden davacı M. Ü.e 19200/190000 pay verildiği diğer  taşınmazlardan davacıya pay verilmediği anlaşılmaktadır.
    Davacı, 6257 ve 6258 parsellerden verilmeyen paylarında gözönüne alınarak m² olarak eksilen miktarın 6259 parseldeki payına ilave edilmek suretiyle adına tesciline karar  verilmesini istemektedir.
    Bilindiği gibi, kural olarak paylı mülkiyete tabi bir taşınmazdan ifraz yoluyla birden fazla taşınmaz oluşturulduğu takdirde ifraz  öncesindeki pay ve paydaşlar ifraz parsellerine aynen aktarılmak suretiyle sicil oluşturulması gerekir.
    Davacının ifraz  öncesinde, 1469 parseldeki payı 19260/190000 dır. İfraz sonrası 6259 parsele bu payı 19200/190000 olarak 60 pay eksik olarak aktarılmıştır. Yine, tapu kayıtlarında açıkça görüleceği gibi paydaşlardan M.B."ın 1469 parseldeki hissesi 22000/118740 iken 6259 parsele 48915/118740 olarak 2 katı çoğaltılarak aktarılmıştır. 6257 ve 6258 parseller bakımından davacının herhangi bir talebi yoktur.
    6259 parselde ise davacıya 60 pay eksik  verildiği, eksik  verilen bu payın diğer  paydaş M.B."a verilen fazla pay içerisinde kaldığı tapu kayıtlarından açıkça anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davacının 60/190000 paya isabet eden eksik payının davalı M. B. verilen fazla paydan iptal edilerek davacı adına tesciline karar  verilmesi gerekirken, mahkemece hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar  edilerek yazılı şekilde karar  verilmiş olması doğru değildir.
    Davacı vekili ile davalılardan A.K."nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  01.12.2012  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Hemen Ara