Danıştay 5. Daire 2019/4423 Esas 2022/535 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2019/4423
Karar No: 2022/535
Karar Tarihi: 16.02.2022

Danıştay 5. Daire 2019/4423 Esas 2022/535 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı öğretmen, 672 sayılı KHK ile kamudan çıkarılmıştır. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun red kararının iptali için dava açmıştır. İdare Mahkemesi davayı reddetmiş, Bölge İdare Mahkemesi de ret kararını onamıştır. Davacı, kamu görevinden çıkarılmasının ceza hukukuna uygun olmadığı, idari işlemin hukuka aykırı olduğu ve özellikle Bylock kullanımının delil olarak kabul edilemeyeceği iddialarıyla temyiz istemiş ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Kanun Hükmünde Kararnamenin usul ve yetkide paralellik ilkesine uygun olduğu, davacının Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğu yönündeki tespitlerin hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı için temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: 672 sayılı KHK, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 49. ve 50. maddeleri.

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4423
Karar No : 2022/535

Temyiz Eden (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevinden çıkarılmasının ceza hukuk anlamında bir ceza olduğu ve ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin uygulanması gerektiği, bir yapı veya oluşumun yargı kararıyla terör örgütü olduğu tespit edilinceye kadar yasal kabul edileceği, aksi taktirde hukuki güvenlik ilkesinin zedeleneceği, iltisak ve irtibat tanımlamalarının hukuki olmadığı, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka aykırı olduğu, usulde ve yetkide paralellik ilkesine uyulmadığı, dava konusu işleminin AİHS kapsamında masumiyet karinesi, özel hayata saygı hakkı, ayrımcılık yasağı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı gibi birçok hakkı ihlal ettiği, Bylock programının münhasıran FETÖ/PDY'nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, bu programın internetten … ve … üzerinden binlerce kez indirilip kullanıldığı, Bylock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, dernek üyeliğinin örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, bu nedenle kamu görevinden çıkarılmasının AİHS'nin 11. maddesine açık müdahale olduğu, Bank Asya'nın devlet kurumlarının verdiği izne dayalı olarak kurulduğu ve devlet kurumlarının denetim ve gözetimi altında yasal olarak bankacılık faaliyetinde bulunduğu, anılan bankanın terör örgütünün bankası olarak tespit edildiğine yönelik bir mahkeme kararının olmadığı, Bank Asya'ya dair kişisel verilerinin bir mahkeme kararı olmaksızın yasa dışı şekilde polis tarafından ele geçirilerek kullanıldığı, bu durumun özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği, kimsenin işlendiği zaman suç oluşturmayan bir eylemden dolayı cezalandırılamayacağı, Bank Asya'ya para yatırmak gibi işlendiği zaman suç olmayan bir faaliyetin suç delili gösterilerek terör örgütü üyeliği suçuna dayanak yapılamayacağı ve bu nedenle sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğinin kararlaştırılmasının Anayasa'nın 7. ve 38. maddelerinin ihlali anlamına geldiği, dilekçede ileri sürülen ve davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olan hususların mahkemece karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının yasa ve usule aykırı olduğu iddia edilemektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi Bölge İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
"… Cumhuriyet Başsavcılığı ByLock sorgusu ve … Cumhuriyet Başsavcılığı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına içeriğine göre, sanık …'ın … id numarasını, … kullanıcı adını ve … şifresini kullandığı, ve eklerindeki mesajlaşma uygulaması bilgilerine göre ...id numaralı kullanıcının kendisini uygulamaya eklediği ve … adını (nickname) verdiği, … id numaralı kullanıcının gönderdiği içeriği çözümlenen bir kısım mesajların bulunduğu, … id numaralı kullanıcının ..., ..., ..., ..., ….'yu aradığı tespit edilmiş olup, sanık …'ın … Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen ByLock değerlendirme ve tespit tutanağı içeriğine göre kullanıcı adı olarak ''…'' şifre olarak ''...'' (soyisminin … olduğu) olarak belirledikten sonra oluşturduğu hesap üzerineden … id (kullanıcı) numarası ile sisteme dahil olduğu, bu itibarla savunmanın aksine telefonun internetinin başkası tarafından kullanılması halinde ya da başka bir yazılım programı ile kendisine ait ByLock adlı programa kişi eklenmesinin veya kendisine mesaj gelip çağrı yapması mümkün olmadığı, ... Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun mahkememize verdiği cevabi yazı ekinde cd ile gönderilen iletişimin tespiti bilgilerine göre; sanık …'ın kullandığı … numaralı gsm hattından … imei numaralı cihaz ile ByLock sunucusunun hizmet verdiği ip adreslerinden olan … ve … (… ip) numaralı adreslere 19/08/2014 tarihinden itibaren başlamak ve 23/03/2015 tarihinde son bulacak (7 ay 4 gün süre ile) şekilde toplam 9.816 kez bağlandığının tespit edilmesi, sanık …'ın ByLock programını kullandığı bildirilen … imei numaralı cihaz (… numaralı gsm hattı) ile …, … ve … imei numaralı (… numaralı gsm hattı) cihazlardan … imei numaralı cihazın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bildirilen … imei numaralı cihaz (… numaralı gsm hattı) ile eşleşmiş (BTK açıklaması: IMEI görüşme sorgularında ilk 14 hane belirleyicidir, bu nedenle imei sorgularda ilk 14 basamağı uyuşan tüm sonuçlar listelenmektedir.) olması ve bu cihazın sanık ...'ın kullanımında olduğunun anlaşılması karşısında .... ByLock adlı programı kullanan sanık ...'ın ByLock programına giriş yaptığının kesin olarak belirlendiği ...'' tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi'nin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Hemen Ara