Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 47486 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içinde davalıya ait gecekondunun bulunduğunu, ihtara rağmen müdahaleye devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, imar yolunda kalan davalıya ait yapının davacının taşınmazını ve yolu kullanmasına engel olduğu, davalının imar öncesi mülkiyet hakkının da bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 29.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat.... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; iddia ve savunma doğrultusunda yapılan araştırma, inceleme ve uygulama neticesinde elde edilen bilirkişi raporuna göre, kayden davacıya ait çekişme konusu 47486 ada 1 nolu imar parseline her hangi bir el atma olgusunun bulunmadığı, ancak davalıya ait yapının imar yolu içerisinde kaldığı belirlenerek mahkemece bu yerle ( imar yoluyla) ilgili olarak davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Oysa, iddianın ileri sürülüş biçiminden; davanın, davacının maliki olduğu çekişme konusu 47486 ada 1 nolu imar parseli için açıldığı ve bu parsele bir el atma olgusunun bulunmadığı yapılan uygulama neticesinde belirlendiği gibi kabul kapsamına alınan yere ilişkin de usuli dairesinde açılan bir davanında bulunmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, 6100 Sayılı HMK"nun 26. maddesi hükmü gözardı edilip, istek dışına çıkılarak davaya konu edilmeyen yerle (imar yoluyla ) ilgili yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.