Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6164 Esas 2011/11824 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6164
Karar No: 2011/11824
Karar Tarihi: 25.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6164 Esas 2011/11824 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı-karşı davalı R. ve davalı-karşı davacı İ. arasındaki davalarda, R. paydaşı olduğu 54 parsele İ.'in fiili kullanıma aykırı olarak yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulundu. İse temliken tescil davası açarak yıkımın fahiş zarar doğuracağı iyiniyetli olduğunu belirtti. Mahkeme, temliken tescil istekli davaların kabulüne ve elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davaların reddine karar verdi. Ancak, davalı-karşı davacı İ.'nin yapılaşmada iyiniyetli olmadığı kabul edildi ve binanın yıkımı gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise TMK'nun haksız inşaat sebebiyle 724. maddesi ve 3194 sayılı imar kanunu madde 18'dir.
1. Hukuk Dairesi         2011/6164 E.  ,  2011/11824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/09/2010
    NUMARASI : 2004/6-2010/270

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;
    Davacı-karşı davalı R.; paydaşı olduğu 54 parsele davalı paydaş İ."in fiili kullanıma aykırı olarak yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı-karşı davacı İ., 54 parsel paydaşlarına karşı ayrı ayrı yıkımın fahiş zarar doğuracağı iyiniyetli olduğundan bahisle temliken tescil davası açmış, davalar birleştirilerek görülmüştür. Birleşen temliken tescil davalıların bir kısmı da karşı dava yoluyla İ. aleyhine elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
    Elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davasının reddine, temliken tescil davaların açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "temliken tescil davalarından biri yönünden verilen kararın yerinde olmadığı ve bu davadaki karşılık davacıların istekleri yönünde olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının reddine, temliken tescil davalarının kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, temliken tescil davalarının davalıları ve karşı davacıların vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.11.2011 Salı günü saat 9.20" de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Birleştirilerek görülen davalar; paydaşlar arası imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil ile temliken tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece; temliken tescil istekli davaların kabulüne, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davaların reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; imar öncesi 534 nolu kadastral parselde tarafların paydaş oldukları, bu sırada davalı-karşı davacı İ.’in taşınmaz üzerine bina yaptığı ve imar uygulaması ile anılan binanın bulunduğu yerin müstakilen paylı mülkiyet üzere taraflara özgülenmek suretiyle 54 nolu imar parseli olarak sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; TMK.’nun haksız inşaat sebebiyle 724. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde temliken tescile karar verileceğinde kuşku yoktur. Temliken tescil için yasada belirtilenlerin yanında en başta gelen koşulun yapılanmada yapı sahibinin iyiniyetli olmasıdır. Şayet yapılaşmada iyiniyet bulunmuyor ise diğer koşulların araştırılmasına da gerek yoktur.
    Somut olayda, davalı-karşı davacı İ. imar öncesi 534 nolu kadastral parselde başka paydaşlar bulunduğunu ve paydaşlar arasında fiili bir taksim veya eylemli kullanma biçimi oluşturulmadığını bildiği halde yapılandığı gözetildiğinde iyiniyetli olduğu kabul edilemez.
    Ancak, kadastral parselde davalının paydaş olması sebebiyle mülkiyet hakkına dayalı olarak yapmış olduğu binanın imar uygulanması ile çekişme konusu imar parselinde bırakıldığı anlaşıldığına göre, 3194 sayılı imar kanunun 18. maddesi hükmü gereğince binanın kaim değeri tespit edilmek ve mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım davasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekeceği de kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, temliken tescil istekli davaların reddine, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davalar yönünden ise 3194 sayılı yasanın 18. maddesi hükmü gözetilerek kaim bedelin belirlenmesi ve yapı sahibi davalı-karşı davacı İbrahim’e ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirilmesi koşuluyla davacıların payı oranında elatmanın önlenmesine ve yapının yıkımına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı-karşı davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara