Taraflar arasında görülen davada;
Davacı hazine, çekişme konusu taşınmazların 197 sayılı mera parseli iken 442 sayılı Köy Kanunu hükümlerine göre köy yerleşim alanı olarak ayrıldığını ve davalı köy adına tescilinin yapıldığını, ne var ki, 442 sayılı Köy Kanununun ek 12. maddesine göre Maliye Bakanlığından uygun görüş alınmadığını, bu şekildeki tescilin yolsuz tescil olduğunu, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.11.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat .... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mera yaylak ve kışlak kütüğünde harman yeri vasfıyla kayıtlı 197 parsel sayılı taşınmazın Köy Yerleşme Alanı Tespit Komisyonu’nun 13.10.1997 tarih ve 31 sayılı kararıyla köy yerleşme alanı olarak ayrılmasına karar verildiği ve 14.02.2008 tarihinde vasfının ham toprak olarak değiştirilerek hazine adına tescil edildiği, anılan Komisyonun 05.02.2009 tarih ve 09 sayılı kararına istinaden 23.11.2009 tarihinde ifraz edilerek çekişmeli taşınmazların oluşturulduğu ve 24.11.2009 tarihinde de 442/3367-1 S. Köy Kanununa göre davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edildikleri anlaşılmaktadır.
Davacı Hazine, 13.10.1997 tarih ve 31 Sayılı Köy Yerleşim Alanı Tespit Komisyonu Kararıyla ilave köy yerleşim alanı uygulama sahası içerisinde kalan ve mera vasıflı iken tahsis amacı değişikliğinin uygun olduğu İl Mera Komisyonu tarafından kabul edilerek hazine adına tescil edilen 197 parsel sayılı taşınmazın ifrazen kapatılıp, dava konusu taşınmazların oluşturulduğunu ve davalı adına tescil edildiklerini, oysa 3367 Sayılı Yasanın 5178 Sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik ek 12. maddesi gereğince, Maliye Bakanlığı’nın belirttiği hususların yerine getirilmediğini ve uygun görüşünün alınmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazların mera sicilinde kayıtlı 197 sayılı parselden geldiği sabittir. 442 Sayılı Köy Kanununun 5178 Sayılı Kanunla değişik ek 12. maddesi uyarınca, bu tür yerlerden mera olarak yararlanılamayacağı anlaşılanlar, köy yerleşim planının onayıyla bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder. Ek 12. maddenin 2.fıkrası hükmüne göre, uygulama için Maliye Bakanlığından görüş alınması gereken yerler Hazinenin özel mülkiyetinde kalan, kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlardır.
Somut olayda; çekişmeli taşınmazların öncesi harman yeri olduğundan ve yasa uyarınca köy yerleşme planının onayı ile bu vasfını kendiliğinden kaybedeceğinden, 442 Sayılı Köy Kanununun Ek 12. maddesinin 2. fıkrasına göre uygulama için Maliye Bakanlığından görüş alınması gerekmez.
Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazların önceki niteliği göz ardı edilerek ve Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerdenmiş gibi yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.