MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Kamu malına zarar verme suçundan TCK.nın 152/1-a, 62/1, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK.nın 265/1, 62/1, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

Kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde.....Ceza İnfaz Kurumunun 3. Koğuşunda bulunduğu sırada elinde bulunan koğuşa ait bardakları atarak kırdığı, koğuşun kapısına tekme attığı ve daha sonrasında olaya müdahale amacıyla gelen infaz koruma memurları olan mağdurlara camları eline alıp, "beni burdan göndermezseniz kendimi keserim, sizlere de, koğuşta bulunanlara da zarar veririm" şeklinde sözler söylediğinin iddia edildiği olayda,
A)Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede:
Sanığın cezaevine ait bardakları atarak kırdığı ve koğuşun kapısına tekme attığı şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğuna ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın koğuşa zarar vermediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B)Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede:
Mağdur ve tanık beyanlarına göre, mağdur infaz koruma memurlarının sanığa yönelik icra ettikleri bir işlem bulunmadığı bir zamanda, başka bir cezaevine gitme isteğini dile getirmek için belirtilen eylemi gerçekleştiren sanığın eyleminin TCK.nın 106/2-a maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden vasıflandırmada hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.