Esas No: 2021/8019
Karar No: 2022/4258
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8019 Esas 2022/4258 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/8019 E. , 2022/4258 K.Özet:
Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan hüküm giydiği davada, sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteğinin reddedilmesi ve hükmedilen cezanın belirli ölçütler çerçevesinde belirlenmemesi nedenleriyle verilen karar Yargıtay tarafından bozuldu. Kararda, Anayasa, TCK ve CMK'nın ilgili maddelerinin uygulanması gerektiği vurgulandı.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 138/1 maddesi
- TCK'nın 61. ve 3/1 maddeleri
- CMK'nın 286., 299., 302/1 ve 302/2 maddeleri
- 7188 sayılı Kanun'un 29. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkra
- 5271 sayılı CMK'nın 304. maddesi (20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun ile değişik)
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2017 tarih ve 2017/390 - 2017/246 sayılı kararı
Suç : Terör örgütü propagandası yapmak
24.10.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin,
tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, örgütteki konumu ve faaliyetleri göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçe ile teşdit derecesinde yanılgı yapılarak yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
2- Zincirleme suç hükümleri kapsamında sanığın Facebook hesabında son paylaşımda bulunduğu tarihte teselsül kesileceğinden yerel mahkemenin ve bölge adliye mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "09.03.2017" yerine "26/02/2014-09/03/2017" olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.