Esas No: 2014/9251
Karar No: 2016/8903
Karar Tarihi: 16.11.2016
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/9251 Esas 2016/8903 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62/1, 51/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın müdahil şirkette satış ve tahsilattan sorumlu satış müdürü olarak çalıştığı dönemde şirket müşterilerinin çeklerinin karşılığı olan miktarları tahsil ettiği ancak müşterinin cari hesabına bu ödemeleri girmediği ve gerçeğe aykırı belge düzenlediği bu şekilde müşterilerin açık gözüken borçlarını kapattığı bu şekilde müdahil şirketi 28.359 TL zarara uğrattığı iddia edildiği olayda,
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık hakkında 6.11.2015 tarihinde verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanık müdafiinin yaptığı itirazı üzerine, .... Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verdiği ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği sanık müdafiinin temyiz isteminde ağır ceza mahkemesinin ret kararına ilişkin bir itiraz bulunmadığı anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline TEVDİİNE,
2- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;İsnat edilen suçun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığı ve iddia konusu eylemin sabit bulunup bulunmadığının tespiti açısından, katılan tarafından 28.359 TL zarar meydana geldiği, ileri sürülmesine göre; belirtilen zararın ne şekilde oluştuğu, hangi şirket müşterilerinden ne kadar miktarda para ya da çek tahsil edilmesine rağmen şirket kayıtlarına yansıtılmadığı hususunun araştırılması, gerekli görülmesi halinde suç dönemine ilişkin tüm şirket gelir ve gider defter kayıtları, banka hesapları, sanığın yaptığı işlemler ve senetlerin birlikte incelenmesiyle bu döneme ilişkin sanığın uhdesinde şirket parası olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınması, şirket müşterisi tanık ..."dan alınan 2.000 TL çekin şirket yetkililerine yada şirket iradesine ne zaman verildiği, şirket kayıtlarına alacak olarak işlenip işlenmediği, hususları tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
Sanık hakkında hükmedilen gün adli para cezasının miktar olarak karşılığının belirlenmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.