MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi Belgede Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’ın şirket yetkilisi olmadığı halde, diğer sanık sanık ...’a ait, kendisinin de gayriresmi ortağı olduğu firmanın suça konu çekini keşide ettiği, ancak çekin bankaya ibrazında karşılığının çıkmadığı şeklindeki olayda, sanık ...’nın daha önce bu şekilde çek keşide edip, karşılığını ödediği, diğer sanığın da ayrıca buna rızasının olduğu, bu olayda eskiye dayalı borcun ödenmesi amacıyla çekin keşide edildiği gözetilerek; eylemlerin suç oluşturmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında çekin sahte olmadığı gerekçesiyle beraat hükmü verilmiş olması karşısında, katılana ait çekin karar kesinleştiğinde sahibine iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi
Kanun’a aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında kurulan hüküm fıkrasından "emanetin 2006/50760 sırasında kayıtlı çekin delil olarak saklanmasına" şeklindeki bölüm çıkarılarak yerine "emanetin 2006/50760 sırasında kayıtlı çekin sahibine iadesine" cümlesi eklenmek suretiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASI, 23.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.