Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/8348 Esas 2011/11692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8348
Karar No: 2011/11692
Karar Tarihi: 22.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/8348 Esas 2011/11692 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı-davalı 345 parsel sayılı taşınmazın 1/2 oranında maliki olduğu ve davalıların bu taşınmazın kendisinin kullandığı kısmının bir bölümünü işgal ettiği iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiyle dava açmıştır. Davalı-davacı ise taşınmazın kendisine miras bırakıldığını iddia ederek iyiniyetle ev yapmıştır. Asıl davanın kabulü ile davalıların elatması önlenmiş, birleşen temliken tescil davası reddedilmiştir. Ancak, çekişme konusu taşınmazın tapu iptal-tescil davası halen derdest olduğu için eldeki davanın iptal-tescil davasının bekletici mesele kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hüküm, yargılama harçları yanlış hesaplandığı ve vekalet ücreti takdirinin yanlış olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/8348 E.  ,  2011/11692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KEMER ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/05/2008
    NUMARASI : 2003/309-2008/208

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı-davalı, 345 parsel sayılı taşınmazın 1/2 oranında maliki olup, fiili taksim yapılan taşınmazda kendisinin kullandığı kısmın yaklaşık 700 m²"lik bir bölümünü davalıların bina inşa etmek suretiyle işgal ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.
    Davalı-davacı Z., dava konusu yerin kendisine miras bırakan babasından intikal ettiğini düşünerek iyiniyetle ev yapıp, narenciye yetiştirdiğini, davacı aleyhine muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak iptal-tescil davası açıktığını, sonucun beklenmesi gerektiğini bildirip, asıl davanın reddini savunarak birleşen davasında; temliken tescil istemiştir. Davalı H., yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, davalının kayden davacıya ait taşınmaza elatmasının sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen temliken tescil davasının reddine karar verilmiş, taraflar harçların yanlış hesaplandığını ileri sürerek, düzeltilmesini istemişler, kararın kesinleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı Z. A. vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava, temliken tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davalı Z. ve H.ın elatmasının önlenmesi ve muhdesatların yıkımına, birleşen temliken tescil davasının reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 345 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın 1/2 payının 12.11.1981 tarihli akitle davacı M. İ., 1/2 payının da aynı akitle dava dışı M. T. tarafından M.Y."dan satın alma suretiyle edinildiği, davalılardan Z.tarafından taşınmazı temlik eden M. Y."ın kendi babası ve taşınmazı temellük eden davacı M.ın ise M.Y."ın damadı olduğu, M. Y."ın dava dışı damadı M. T.ile davacı M."a yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/389 E. sayı ile açtığı tapu iptal-tescil davasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
    Davada, yıkım isteği de bulunduğuna göre, açılan tapu iptal ve tescil davasının kabulü halinde eldeki davanın davalısı Z."in de taşınmazda paydaş durumuna geleceği gözetildiğinde yıkım kararıyla telafisi imkansız bir hal meydana geleceğinden, eldeki dava bakımından iptal-tescil davasının bekletici mesele (mesele-i müstehire) kabul edilmesi zorunludur.
    Kabule göre de, neye göre hesaplandığı belli olmayacak şekilde fazla harç alınması ve yargılama sırasında harcı tamamlanmayan, keşfen saptanan değer üzerinden vekalet ücreti takdiri de doğru değildir.
    Davalı Z."in bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara