Güveni kötüye kullanma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8597 Esas 2016/8862 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8597
Karar No: 2016/8862
Karar Tarihi: 23.11.2016

Güveni kötüye kullanma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8597 Esas 2016/8862 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Katılımcı, trafik zorunlu mali mesuliyet sigortası yapmak isteyince sanık, üst sigorta kuruluşunda görevliyken bir miktar para karşılığında sigorta yaptıracağına dair vaatlerde bulunmuştur. Ancak sanık sigorta parasını aldığı halde sigorta yapmamış, sahte poliçe düzenleyerek katılımcıya vermiştir. Yapılan incelemede, katılımcının ödeme yapması dışında herhangi bir açıklama yapmadığı, sanığın sigorta şirketlerine borcu olduğu ve poliçenin iptal edildiği tespit edilmiştir. Sanığın işyerine dair vergi levhası ve ticaret sicil örneklerinin getirilerek suç tarihinde yasal olarak gerçekten sigortacılık yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Hapis cezası alt sınırdan tayin edilmiştir ancak adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaştırılması hatalıdır. 5237 sayılı TCK’nın 53. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kısmi iptal kararı uyarınca değerlendirilmelidir. Karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK 155/2, 62, 52/2, 53, TCK 207/1, 62, 53.
15. Ceza Dairesi         2014/8597 E.  ,  2016/8862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK 155/2, 62, 52/2, 53, TCK 207/1, 62, 53 madde gereği mahkumiyet


    Özel belgede sahtecilik ve hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    ... plaka sayılı aracına trafik zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak isteyen katılanın, belirtilen tarihte... Bölgesi acentesi olarak ..."da görev yapan sanığın işyerine gittiği ve bu yöndeki talebini beyan ettiği, sanığın, katılandan aracına zorunlu mali trafik sorumluluk sigortası yapmak karşılığında bir miktar para aldığı ve sigortanın yapılacağı vaadinde bulunduğu, ilerleyen tarihlerde sanığın sigorta parasını almasına rağmen sigorta yaptırmadığı gibi katılana sigorta yapılmış gibi sahte poliçe tanzim edip verdiği iddia olunan olayda; katılanın sanığa sigorta işlemi için para verdiğini beyan etmesine karşın meblağ ve ödemeye dair bir açıklama yapmamış olması, sanığın o tarihte sigorta şirketlerine borcu olduğunu, poliçenin üst sigorta kuruluşu tarafından iptal edilmiş olabileceği yönündeki beyanı ve tramer sorgusunda poliçenin baştan iptal edildiğinin yazılı olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, katılanın davet edilip sanığa bu işlem için ne kadar ödeme yaptığının sorulması ve varsa bu ödemeye dair makbuzun temini, sanığın işyerine dair vergi levhası ve ticaret sicil örneklerinin getirilip incelenmesi ve suç tarihinde yasal olarak gerçekten sigortacılık yapıp yapmadığının tespiti, üst sigorta kuruluşundan katılanın poliçesinin iptalinin kendilerince gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin sorulmasının ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kuruması,
    Kabule göre; hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmek suretiyle fazla ceza tayini;
    5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara