Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7757 Esas 2011/11590 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7757
Karar No: 2011/11590
Karar Tarihi: 18.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7757 Esas 2011/11590 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/7757 E.  ,  2011/11590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÜMRANİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/02/2011
    NUMARASI : 2008/232-2011/29

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, muris kocası K.T."in 33 sayılı parselini iki aşamada davalı kardeşine devrettiğini, işlemlerin mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek payı oranında iptal-tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, taşınmaz satın alınırken yarısının parasını ödediği halde tamamının muris kardeşi K. adına tescil edildiğini, murisin taşınmazın yarı payını bu nedenle devrettiğini; diğer yarı payın devir nedeninin ise, muris kardeşinin kendisine duyduğu minnet duygusu olduğunu belirtip davanın redini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın yarı payının devrinin muvazaalı biçimde yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.11.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .. ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil, aksi takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 33 parsel sayılı taşınmazın tamamı muris K. adına kayıtlı iken, murisin taşınmazın yarı payını 28.04.2005 tarihinde, kalan yarı payını da 25.10.2005 tarihinde davalı kardeşi H.a satışlar yoluyla devrettiği; murisin 20.01.2006 tarihinde öldüğü ve geride mirasçısı olarak eşi N.ile 4 kardeşini bıraktığı görülmektedir.
    Murisin eşi N., her iki temlikin de mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek murisin kardeşi H. aleyhine eldeki davayı açmıştır.
    Davalı ise, taşınmaz satın alınırken yarısının parasını ödediği halde tamamının muris kardeşi K.adına tescil edildiğini, taşınmazın yarı payının bu nedenle kendisine temlik edildiğini; diğer yarı payın devir nedeninin ise, muris kardeşinin kendisine duyduğu minnet duygusu olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmaz satın alınırken yarı payının bedelinin davalı tarafından ödendiği yolundaki savunmaya değer verilerek dava kısmen kabul edilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazın yarı payına yönelik olarak davalının belirttiği birlikte satın alma savunmasının inançlı işlem niteliğinde bulunduğu ve ancak 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanabileceği, davalının da böyle bir delil ibraz edemediği gözetildiğinde, bu yöndeki savunmasına değer verilebilme olanağı bulunmadığı da açıktır.
    Öte yandan, dosya içeriği ve toplanan delillerden, muris K."nın davalı kardeşine yaptığı her iki temlikin de bedelsiz ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, taşınmazın tamamı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kısmen kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
    Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 18.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara