Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9719 Esas 2011/11551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9719
Karar No: 2011/11551
Karar Tarihi: 17.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9719 Esas 2011/11551 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/9719 E.  ,  2011/11551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/01/2011
    NUMARASI : 2009/201-2011/43

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı vekili, davalının babası E. D. ile K. D."ın çekişme konusu yerin tescili için Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/942 Esas, 1987/1099 Karar sayılı dosyasından açtıkları davada, E.yönünden davanın reddine, diğer şahıs yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın 28.06.1988 tarihinde kesinleştiğini, o tarihten tespit tarihine kadar 3402 Sayılı Kanunun 14. maddesinde hüküm altına alınan şartlar gerçekleşmediği halde, kadastro tespiti sırasında 108 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak senetsizden davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazı 45 yıldır kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddiaların sabit olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazine vekili, dava dışı K. D. ile E. D."ın Köy Tüzel Kişiliği ile Hazine aleyhine çekişme konusu yerle ilgili Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/348 Esas sayılı dosyasında tescil davası açtıklarını, yargılama sonunda E. D."ın talebinin kabulüne dair verilen kararın Yargıtay"ın 22.09.1986 tarihli ilamı ile noksan soruşturma ile karar verildiğinden bahisle bozulduğunu; bozma üzerine 1986/942 Esas, 1987/1099 Karar sayılı dosyadan 10.09.1987 tarihinde K.D."ın davasının açılmamış sayılmasına, E. D. ise verilen keşif ara kararını yerine getirmediği gerekçesi ile davasının reddine karar verildiğini; kararın 28.06.1988 tarihinde kesinleştiğini; 2007 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında dava konusu 108 ada 20 parsel sayılı taşınmazın senetsizden zilyetliğe dayalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini; ancak 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen şartların oluşmadığı gibi, taşınmazın aynı yasanın 18. maddesi gereğince Hazine adına tescil edilmesi gereken yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve Hazine adına tescil istemli eldeki davayı açtığı, mahkemece yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ne var ki; yapılan incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğu söylenemez.
    Şöyle ki; davacı Hazine, dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmaz hakkında K. D.ve E. D. isimli şahıslar tarafından kadastro tespitinden önce zilyetliğe dayalı olarak açılan 1986/942 Esas, 1987/1099 Karar sayılı davanın sonuçlanmasından itibaren davalılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını ileri sürdüğü halde, mahkemece o davada, dava edilen taşınmazla, eldeki dava konusu taşınmazın aynı taşınmaz olup olmadığı, o davanın davacıları ile eldeki davanın davalısı arasında ırs ilişkisi bulunup bulunmadığı hususları üzerinde durulmadığı gibi, çekişmeli taşınmazın komşu kayıtları getirtilerek yeterli inceleme de yapılmış değildir. Hal böyle olunca; öncelikle Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/942 Esas, 1987/1099 karar sayılı davasındaki, dava konusu taşınmaz ile eldeki dava konusu edilen taşınmazın aynı taşınmazlar olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, o davanın davacısı ile eldeki davanın davalısı arasında ırs ilişkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması, komşu 32 parselin dayanak kayıtları getirtilerek dava konusu parsel yönünü ne okuduğunun irdelenmesi, tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenerek davalılar lehine zilyetlikle mülk edinmek için gerekli sürenin dolup dolmadığının belirlenmesi, taşınmazın 1986/942 Esas sayılı davadaki dava konusu taşınmazla aynı ise, 1986/942 esas sayılı dosyanın bozma üzerine kaydedildiği dikkate alınarak, karar içeriğinde belirtilen ve dosya arasında da sureti bulunan 22.09.1986 tarihli Yargıtay bozma ilamında değinilen bozma hususları üzerinde de durularak inceleme yapılması, toplanacak delillerin, toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek karar verilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara