Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8387 Esas 2016/8843 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8387
Karar No: 2016/8843
Karar Tarihi: 22.11.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/8387 Esas 2016/8843 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, çalıştığı ziraat odasının muhasebe işlerini yürüttüğü sırada aldığı 14.000 TL SSK primini ödememesi ve kendi hanesine geçirmesi nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın eylemi yalnızca basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle karar bozulmuş ve davanın düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 155/2, 62, 52/2-4, 51 ve 53 maddeleri, Serbest Muhasebecilerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu'nun 2/A maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 73/1. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2014/8387 E.  ,  2016/8843 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52/2-4, 51 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmü katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Suç tarihleri arasında sanığın,...Odası Başkanlığının muhasebe işlerini yürüttüğü, odanın çalıştırdığı işçilerin SSK primlerini ödemek üzere aldığı paralardan ödemesi gereken 14.000 TL"yi ödemediği ve kendi uhdesine geçirdiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, muhasebeci olan sanık ile katılan arasındaki hizmet ilişkisinin, katılanın yetkilisi olduğu ziraat odasının muhasebe kayıtlarını tutmak ve buna dair defter ve belgelerle ilgili işlemleri yerine getirmekten ibaret olup, Serbest Muhasebecilerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında vergi ve prim borcunu yatırmak gibi bir görevinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan "meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar." şeklindeki hükmüne göre sanığın, katılanın yetkilisi olduğu odanın prim borcunu SGK’ya yatırmak üzere aldığı paraları, adı geçen kuruma yatırmayarak, kendisi için kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği, bu nedenle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesi kapsamında kalan basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, katılanın suça konu durumu oda hakkında SGK tarafından icra takibi yapıldığı zaman öğrendiğini beyan ettiği, SGK’dan alınan yazıda icra takibi neticesi ödemenin 30.06.2011 tarihinde yapıldığının belirtildiği, dolayıyla katılanın bu tarihten önce sanığın eylemini öğrendiği, ancak şikayetini 13.12.2012 tarihinde yaptığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 73/1. maddesine göre altı aylık yasal şikayet süresi içinde "şikayette bulunulmadığı" nazara alınarak aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322/1 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının süresinde şikayette bulunulmadığından DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara