Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7441 Esas 2011/11511 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7441
Karar No: 2011/11511
Karar Tarihi: 15.11.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7441 Esas 2011/11511 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/7441 E.  ,  2011/11511 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/03/2011
    NUMARASI : 2007/416-2011/157

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanın maliki olduğu 126 ada 11 ve 168 ada 34 parseller ile 6466 ada 1 parselde bulunan 5 ve 15 nolu bağımsız bölümleri davalı K.e, 3014 ada 11 parsel sayılı taşınmazını ise davalı H.ye satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal tescil ve ecrimisil ya da tespit edilecek bedelin tazminine karar verilmesini istemişler, birleşen davada ise, davalı H."ye verilen vekaletin kötüye kullanılarak 944 ada 2 (1377 ada 1 parsel) parsel, 286 ada 2 parsel ve 1255 parsel sayılı taşınmazların diğer davalı M."ya satış suretiyle devredildiğini, ayrıca 11 parsel ile 2786 ada 1 parselin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalılara temlik edildiğini ileri sürerek, payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, miras bırakanın yaptığı temliklerin muvazaalı olduğu, aynı zamanda vekalet görevinin de kötüye kullanıldığı gerekçeleri ile davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar K., H. ve M. vekilince tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.11.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat .... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil ve ecrimisil, iptal tescil olmazsa tazminat, birleşen dava ise; muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; 1086 sayılı HUMK nun 388, 6100 sayılı HMK."nın 298. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada 1086 sayılı HUMY."nın 381.maddesinin son fıkrası 6100 sayılı HMY."nın 294. maddesinin getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. İşte bu gibi hallerde tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HMK"nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olaya gelince, yukarıda değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile ecrimisil istekleri yönünden davanın kabulüne karar verildiği halde; gerekçeli kararda, kısa karara ilave olarak vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı dava yönündende hüküm kurularak kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir.
    Bir kısım davalıların, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün l0.4.l992 gün, 1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına gerek bulunmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara