Esas No: 2014/6597
Karar No: 2016/8796
Karar Tarihi: 21.11.2016
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6597 Esas 2016/8796 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; suç duyurusu yapılmasına yer olmadığına
2-Sanıklar ... ve ... haklarında, dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-f-son, 43, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
3-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’un beraatına ilişkin hüküm ile her üç sanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasına yer olmadığına dair karar katılan vekilleri tarafından; nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar... ve ...’ın mahkûmiyetlerine dair hükümler adı geçen sanıklar müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
... İnsan Kaynakları şirketinin hissedarlarından olan sanıklar ... ve ... ile gayri resmi ortakları sanık ...’nın, katılan şirket yetkilileri ile yapmış oldukları hizmet sözleşmesi gereğince çalıştırılan işçilerin sosyal haklarına dair meblağları yatırmış gibi yaparak sunmuş oldukları 4 aya ilişkin sahte banka dekontları ibraz etmeleri üzerine katılan şirketten 35.914,19 TL para tahsil ettikleri, bu şekilde sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar hakkında sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulmasına yer olmadığına dair karara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hüküm fıkrasında yer alan suç duyurusunda bulunulmasına yer olmadığına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK"nın 223. maddesi kapsamında, kamu davasını sonuçlandıran hüküm niteliğinde olmaması nedeniyle temyizinin olanaklı bulunmadığı anlaşılmakla, bu konudaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Dolandırıcılık suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü ile sanıklar ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ...’un aşamalardaki savunmalarında, şirketin gelir ve gider işleriyle ilgilenmediğini, ...’dan alacaklı olması nedeniyle şirkete ortak olduğunu, ancak sonrasında ayrıldığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi ile katılan şirket yetkililerinin beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, savunmalarının aksine sanığın cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde usul ve yasaya aykırılık bulunmamış olup; dosya kapsamından sanıklardan...’nin sahte dekontları onayladığının anlaşılması ve katılan şirket yetkililerinin ifadelerinde, olayın ortaya çıkmasından sonra ...’nın kendilerine yaptıkları yanlışı düzelteceğini belirterek senet verdiğini belirtmeleri yanı sıra her iki sanığın buna ilişkin protokolü imzalamaları karşısında; bu sanıklar açısından verilen mahkumiyet hükümlerinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin, eksik incelemeyle karar verildiğine, suçun sübut bulmadığına ve yanlış vasıflandırıldığına; katılan vekillerinin sanık ..."nın atılı suçu işlediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.