Taraflar arasında görülen davada;
Davacı- karşı davalı, 12 parsel sayılı taşınmazı 255 m2 lik bölümünü haricen satın aldığını ve üzerine ev yaptığını, davalının sözleşmeye rağmen tapuda devir işlemine yanaşmadığını ileri sürerek tapu iptali -tescil veya tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Davalı- karşı davacı, dayanılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, bedelin de tam olarak ödenmediğini bildirip davanın reddini savunmuş, karşı dava ile elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerinde bulunmuştur.
Asıl davanın tazminat isteği yönünden kısmen kabulüne ,karşılık davanın elatmanın önlenmesi isteği yönünden kabulüne yıkım ve tazminat yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece " asıl davada tapu iptal-tescil isteğinin reddi ile karşı davadaki tazminat isteğinin reddine ilişkin verilen kararların doğru olduğu, ancak geçersiz sözleşmeye değer verilemeyeceğinden bu sözleşme uyarınca ödenen miktar üzerinden uyarlama yapılmaksızın hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 1.11.2011 Salı günü saat 9.30 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi .....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl dava, harici satın almaya dayalı tapu iptali, tescil veya tazminat birleşen dava elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkin olup mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, asıl davanın tazminat isteği yönünden kısmen kabulüne, karşı davanın hükmedilen tazminat üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı-karşı davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,
Ne var ki, asıl dava dilekçesinde ıslah suretiyle harcı ikmal edilen 40 100 TL üzerinden kabul ve ret oranına göre taraflar yararına nispi avukatlık ücreti takdiri gerekirken, davalı-karşı davacı lehine eksik avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi elatmanın önlenmesi ve yıkım davası yönünden davacı-karşı davalı M.C. davanın açılmasında kusurlu olmadığı, hapis hakkı bulunduğundan TMK 994 maddesi uyarınca taşınmazı alı koyma hakkı göz ardı edilerek aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.