Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9306 Esas 2011/11107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9306
Karar No: 2011/11107
Karar Tarihi: 31.10.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9306 Esas 2011/11107 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek tapu iptali istemiyle dava açmıştır. Ancak, mahkeme hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı bu kararı temyiz etmiştir. İstisnanın kapsamına giren kamu düzeni hallerinde hak düşürücü süre uygulaması geçerli değildir. Karar, 5841 sayılı yasa zamanında verilmiş olmasına rağmen yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle kararın doğru olduğu söylenemez. İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilerek, taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5841 sayılı Yasa, Anayasa, 6099 sayılı Yasa ve HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/9306 E.  ,  2011/11107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalı adına tapuda kayıtlı 1812 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, tapusunun iptali isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
    Dava; tapu iptal ve kayıt terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın ...’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez. Zira, kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün haller istisnanın kapsamına girer.
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacının, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara