Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9378 Esas 2011/11012 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9378
Karar No: 2011/11012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9378 Esas 2011/11012 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığına dair tapu iptal, sicilin kütükten terkini ve elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir. İlk mahkeme kararı, hak düşürücü süreden dolayı davanın reddine hükmetmiştir. Ancak, ilgili yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için, karar geriye dönük doğru değildir. Bu nedenle, davada yeniden araştırma ve inceleme yapılmalı ve 6099 sayılı yasa hükümleri de gözetilerek karar verilmelidir. Kararda işlenen kanun maddeleri 3621 sayılı Kanun, 5841 sayılı Kanun, 6099 sayılı Kanun, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. Maddesi ve 1086 Sayılı HUMK'nın 428. Maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2011/9378 E.  ,  2011/11012 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ECEABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/02/2010
    NUMARASI : 2009/97-2010/6

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Eceabat Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen  17.02.2010 gün ve  2009/97 esas, 2010/6 karar sayılı  hükmün  onanmasına  ilişkin olan  07.02.2011 gün ve 2011/67 E. 2011/1025 sayılı  kararın düzeltilmesi süresinde  davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; 3621 sayılı Yasadan kaynaklanan çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal, sicilin kütükten terkini ve elatmanın  önlenmesi isteklerine  ilişkin olup, yerel mahkemece son kurulan hükmün temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu gerekçesi ile kararın onandığı  görülmektedir.
    Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.07.2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
    Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer. Öyleyse, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kurulan kararın Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacı Hazine vekilinin, karar düzeltme isteğinin H.U.M.K."nun 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 07.02.2011 tarih, 2011/67 Esas, 2011/1025  karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 17.02.2010 tarih, 2009/97 Esas-2010/6 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.10.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     


     

    Hemen Ara