Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Yıldızlı beldesi 162 ada 1 nolu parselin maliki olduğunu, davalıların 162 ada 2 nolu parselin maliki olarak kendi taşınmazına hukuka aykırı olarak müdahalede bulunduklarından bahisle söz konusu elatmanın önlenmesine, mevzuata aykırı kısımların kal"ine ve yapılan müdahale için ecrimisile hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı,162 ada 2 nolu parselin maliki olduğunu mevcut 2 bodrum katın uzun yıllardır olduğunu ve sınırlara uyularak yapıldığını bunun yenileme kadastrosundan önce yapıldığını, iki katın üzerine yeni kat yapmak için belediyeden inşaat ruhsatı alındığını,herhangi bir kötüniyetlerinin olmadığını, tecavüzlü kısmının bedelini ödeyerek bu yerlerin kendilerine verilmesini bu nedenlerle davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulü ile 11.5.2010 tarihli rapor ekindeki krokide kırmızı boyalı 4.92 m² kısmın kal"i suretiyle davalıların elatmanın önlenmesine, davalılara ait binanın batı cephesindeki pencerenin kapatılmasına, ecrimisil talebinin kabulü ile 1.383,56 TL. ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece yapılan uygulama, araştırma ve değerlendirme neticesinde davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın taşkın nitelikte yapılanmak suretiyle elattığı belirlenerek davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, davalıların mülkiyetleri kapsamındaki binada pencere açmış olmaları Türk Medeni Kanununun 683. Maddesine göre malik oldukları mülkiyetten kaynaklanan bir hak olduğunda şüphe yoktur. Pencere açılma olgusunun imar mevzuatına aykırı olması 3194 sayılı Yasanın 32 ve 42. maddeleri uyarınca idareyi ve idari yaptırımı gerektirir.O halde, bu istek bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
Öyle ise davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 Sayılı Yasanın geçici 3. maddesi uyarınca) 1086 sayılı Yasanın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.