Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9014 Esas 2011/10924 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9014
Karar No: 2011/10924

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/9014 Esas 2011/10924 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bir yer iddiasıyla tapu iptali-tescil ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Davalılar, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkeme, davanın hak düşürücü süreden reddine karar vermiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önceki mevzuatın gözetilmesi gerektiği ve yargılama giderlerinden davalı tarafın sorumlu tutulup tutulamayacağının değerlendirilmesi gerektiği tartışmasızdır. İşin esasının İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre değerlendirilmesi gerektiği ve gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır. Kanun maddeleri ise 5841, 3402 ve 6099'dur.
1. Hukuk Dairesi         2011/9014 E.  ,  2011/10924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERDEMLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/04/2011
    NUMARASI : 2011/172-2011/133

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, Tapulama Komisyonu  kararı  ile  davalıların mirasbırakanı  M. D.  adına  tespit  ve  tescil  edilen  922  parsel  sayılı  taşınmazın  devletin  hüküm  ve  tasarrufu  altında  bulunan  taşlık, çalılık  ve  kayalık  arazilerden  olup,3402  sayılı  Yasanın  14  ve 17.  maddelerindeki  şartların  davalıların  murisi   açısından   oluşmadığını  ileri  sürüp  tapunun  iptali  ile  Hazine  adına  tescilini, davalıların  elatmasının  önlenmesini  istemiştir.
    Davalılar, kesin  hüküm   nedeniyle  davanın  reddi  gerektiğini, hak  düşürücü  sürenin  geçtiğini, dava  konusu  taşınmazın  1974" de   mirasbırakanları  M. D.  tarafından  limon   bahçesi  haline   getirildiğini  bildirip  davanın  reddini  savunmuşlardır.
    Davanın  kabulüne  ilişkin  olarak  verilen  karar Dairece  " 5841  sayılı  Yasa  uyarınca davanın  hak  düşürücü süreden  dolayı  reddine  karar  verilmesi ve 6099 sayılı  Yasanın  değerlendirilmesi  gerektiği"  gerekçesiyle  bozulmuş, bozmaya  uyularak  yapılan  yargılama  sonucunda  mahkemece, davanın  reddine  karar  verilmiştir.
    Karar, davacı  vekili   tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasıyla tapu iptali- tescil ve elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir. 
    Mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem ifa edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesine bazı ilave hükümler getiren yasal düzenlemeler ve 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı yasa hükümleri gözetilerek davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş olması karar tarihi itibariyle doğru ise de 5841 Sayılı Yasanın Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih, 2009/31 Esas, 2011/77 Esas sayılı kararı ile iptal edilmesi  ve iptal hükmünün 23.7.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak  yürürlüğe  girmesi  karşısında  eldeki  dava  bakımından  önceki  mevzuatın  gözetilmesi  gerekeceği  tartışmasızdır.Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve usuli kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, meydana gelen Anayasa değişikliğinden sonra doğru olduğu söylenemez.
    Diğer taraftan, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve eldeki davalara da uygulanması gereken 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilave düzenlemeler getiren 6099 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulup tutulamayacağının değerlendirilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.(3402 sayı  Yasanın  36/A)
    Hal böyle olunca; işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması bakımından karar bozulmalıdır.
    Davacı hazinenin, temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.10.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara