MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanığın 5237 sayılı TCK"nın 116/1, 119/1-c ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesi kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/03/2014 gün ve 87810 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “... Asliye Ceza Mahkemesinin anili kararında suçu birlikte işledikleri kabul edilen sanıklar ...ve ..."e konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 6 ay hapis cezası temel ceza olarak öngörülüp, suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinden bahisle bir kat artırılarak netice ceza olarak 1 yıl hapis cezasına hükmedilmişse de;
Hükmü temyiz etmeyen sanık ...hakkında Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 21/11/2013 tarihli ve 2013/14481 Esas 2013/27345 sayılı kararında da belirtildiği üzere, hakkında Türk Ceza Kanunun 116/1. maddesi uyarınca takdir edilen 6 ay hapis cezasının, aynı kanunun 119/1-c maddesi uyarınca bir kat artırılması sırasında, sonuç cezanın 12 ay yerine 1 yıl olarak fazla belirlenmesinde isabet görülmemiştir.”denilmektedir.
I-Olay:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan kamu davasında, ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/07/2009 tarihli kararı ile sonuç olarak 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında sonuç ceza miktarının fazla belirlenmesi nedeniyle Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Mahkemece konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK"nın 116/1, 119/1-c ve 62. maddeleri gereğince hükmolunan sonuç hapis cezasının, doğru belirlenip belirlenmediğinin tespitine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın 116/1. maddesi: “Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü içermekte olup; 119/1-c maddesi ise eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılmasını düzenlemiştir.
Yine TCK"nın 61/6. maddesinde, hapis cezasının süresinin gün, ay ve yıl hesabıyla belirleneceği, bir günün, yirmidört saat; bir ayın, otuz gün olduğu, yılın da, resmî takvime göre hesap edileceği belirtilmiştir.
Dolayısıyla temel cezanın ay olarak belirlenmesinin ardından yapılacak artırımın da sanığın lehine olacak şekilde ay olarak belirlenmesi gerekecektir.
İncelenen dosyada; Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, TCK’nın 116/1. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası verilerek, suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle aynı Kanunun 119/1-c maddesi ile bir kat artırım yapılıp 12 ay yerine sanığın aleyhine olacak biçimde 1 yıl hapis cezası belirlendiği anlaşılmıştır. 1 yıl hapis cezasının infazı 365 gün olarak yapılacak iken 12 ay hapis cezasının infazı TCK"nın 61/6 maddesi uyarınca 360 gün olarak yapılacaktır.
Dolayısıyla sanık hakkında TCK’nın 116/1. maddesi uyarınca takdir edilen 6 ay hapis cezasının, aynı Kanun"un 119/1-c maddesi uyarınca bir kat artırılması sırasında, sonuç cezanın 12 ay yerine 1 yıl olarak fazla belirlenmesi hukuka aykırı görülmüştür.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ... hakkında, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/07/2009 tarih ve 2008/103 esas, 2009/468 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, sanık ..."in hakkında TCK"nın 116/1 maddesi gereğince 6 ay olarak belirlenen hapis cezasından, TCK’nın 119/1-c maddesiyle bir kat artırım yapılarak sanığın 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 30.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.