Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/7993 Esas 2022/4577 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7993
Karar No: 2022/4577
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/7993 Esas 2022/4577 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/7993 E.  ,  2022/4577 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümlerin, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu yönünden yapılan incelemede;
    Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük

    düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Olay günü sanığın duruşma esnasında mübaşir olarak görev yapan müştekiye söylediği kabul edilen ''terbiyesiz" şeklindeki sözün, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    II- Terör örgütü propagandası yapmak suçu yönünden yapılan incelemede;
    3713 sayılı Kanunun 7/2. fıkrasında tanımlanan terör örgütünün propagandasını yapma suçunun unsurları 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilerek ''terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek şekilde'' propaganda yapmayı yaptırıma bağlamıştır.
    Terör örgütü propagandası yapma suçunun oluşması için; terör örgütü ile ilgili bir öğretinin, düşüncenin veya inancın başkalarına tanıtılması, benimsetilmesi ya da yayılması amacıyla yapılmasının yanında terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, bu yöntemleri övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde yapılması gerekmektedir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre somut olay incelendiğinde;
    Sanığın başka bir suç nedeniyle yargılandığı davada hükmün tefhiminden sonra mahkeme hakimine hitaben "DHKP- C' ye kurban olayım, sizi DHKP-C' liler öldürüyor, sıra size de gelecek" şeklindeki söyleminin terör örgütü ile ilgili bir öğretinin, düşüncenin veya inancın başkalarına tanıtılması, benimsetilmesi ya da yayılması amacıyla yapılmayıp 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde yazılı, silahlı terör örgütü propagandası suçunun unsurlarını oluşturmadığı ancak mahkeme hakimine yöneltilen bu söylemin TCK'nın 106/1 maddesinde belirtilen "kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit" suçunu oluşturduğu, ilk derece mahkemesince celse arası aynı eylem nedeniyle ‘’tehdit’’ suçundan gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş olduğu anlaşılmakla; mahkemenin aynı eylem nedeniyle suç duyurusuna ilişkin olarak ‘’tehdit’’ suçundan açılmış bir kamu davası olup olmadığının araştırılarak, açılmış ise dava dosyasının derdest olması halinde dosyaların birleştirilmesi, karar verilmiş olması halinde ise verilen karar ve kesinleşme şerhlerinin onaylı suretlerinin dosyaya getirtilerek sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara