Esas No: 2022/20207
Karar No: 2022/4846
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/20207 Esas 2022/4846 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/20207 E. , 2022/4846 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.01.2020 tarih ve
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurum ve
kuruluşları zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik (kimlik), resmi belgede sahtecilik (soru),
dolandırıcılık)
10.01.2018 ( Silahlı terör örgütüne üye olma)
10.01.2018(Resmi Belgede Sahtecilik (kimlik))
Resmi belgede sahtecilik (soru) suçu yönünden; 5271 sayılı
Kanunun 232/2-c maddesi gereğince verilen kararın niteliği
dikkate alınarak yazılmamıştır.
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, ilk derece mahkemesinde, silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
I-Resmi belgede sahtecilik (sahte kimlik yönünden) ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarına ilişkin katılanlar Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin ve ... vekilinin; kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarına ilişkin katılan ... vekilinin; resmi belgede sahtecilik (KPSS yönünden) suçuna ilişkin katılanlar Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin ve ... vekilinin; resmi belgede sahtecilik (sahte kimlik yönünden) suçuna ilişkin sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Resmi belgede sahtecilik (sahte kimlik yönünden) ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarına ilişkin katılanlar Hazine ve Maliye Bakanlığı ve ... nitelikleri itibarıyla suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılmalarına imkan bulunmadığından, bölge adliye mahkemesinin CMK'nın 279/1-b maddesi uyarınca verdiği istinaf başvurusunun reddine dair karar, anılan maddenin son cümlesine göre itiraza tabi olup temyizi mümkün olmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Resmi belgede sahtecilik (KPSS yönünden) suçuna ilişkin katılanlar Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin ve ... vekilinin bu suçtan niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan ÖSYM Başkanlığına ve maliye hazinesine hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden CMK 296/1. maddesi gereğince; resmi belgede sahtecilik (sahte kimlik yönünden) suçuna ilişkin sanık müdafiinin temyiz talebine ilişkin ise hükme esas alınan cezanın nevi, mahiyeti ve miktarına göre, CMK'nın 286/2-a-son maddesi gereğince suç ve hüküm tarihine göre temyiz yeteneği bulunmadığından temyiz taleplerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
III- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçuna ilişkin sanık müdafii ve Hazine ve Maliye Bakanlığı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, dosya kapsamında elde edilen delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sair itirazların reddine, ancak;
1-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 158/1-e-son maddesi uyarınca belirlenen adli para cezasının gün hesabına çevrilmesi sırasında hesap hatası yapılarak sonucun "18222" gün karşılığı adli para cezası yerine "18223" gün karşılığı adli para cezası olarak tespiti suretiyle fazla ceza tayini,
2- Sanığın TCK'nın 158/3 maddesi gereğince cezasından artırım yapılmış ise de, TCK'nın 158/3 maddesindeki artırıma ilişkin düzenleme 02.12.2016 tarihli resmi gazetede yayımlanan 6763 sayılı yasanın 14. maddesiyle getirilmiş olup, sanığın 01.09.2016 tarih ve 672 sayılı KHK ile kamu görevinden uzaklaştırılması karşısında haksız menfaat temininin yasal değişiklikten önce sona ermesi nedeniyle suç tarihinde yürürlükte olmayan artırım maddesinin tatbiki yoluna gidilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK'nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün "D" maddesinin ikinci paragrafının hükümden çıkarılmasına, aynı maddenin birinci paragrafındaki “18223” ibaresinin çıkarılarak yerine "18222”, üçüncü paragrafındaki "10 yıl hapis ve 45557" ibaresinin çıkarılarak yerine "5 yıl hapis ve 22777", dördüncü paragrafındaki "8 yıl 4 ay hapis ve 37964" ibaresinin çıkarılarak yerine "4 yıl 2 ay hapis ve 18980", altıncı paragrafındaki " 37.964 gün adli para cezası karşılığı olarak 759.280" ibaresinin çıkarılarak yerine " 18980 gün adli para cezası karşılığı olarak 379.600", yedinci paragrafındaki "8 yıl 4 ay hapis ve 759.280,00" ibaresinin çıkarılarak yerine "4 yıl 2 ay hapis ve 379.600" ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.