Esas No: 2022/9488
Karar No: 2022/4841
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/9488 Esas 2022/4841 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/9488 E. , 2022/4841 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Bozma üzerine ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
1-Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün ONANMASINA,
2-Görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden;
Dairemiz ile yerel mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suça sürüklenen çocuğun görevi yaptırmamak için direnmede bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de öncelikle, yerel mahkeme kararının "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre eylemli direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında kamu davası açılan Suça sürüklenen çocuğun, Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde mahkûmiyetine yönelik hüküm kurulduğu, Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.04.2015 tarih ve 2014/428 esas 2015/141 karar sayılı mahkumiyet hükmünde, genel ifadelerle “Ayrıca, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddesine aykırı olarak taş atmak suretiyle kanuna aykırı toplantı ve gösteriye katıldığı, dağılın uyarısına rağmen dağılmadığı ve görevli memura mukavemet ettiği sabit olmakla birlikte, 6352 Kanunun Geçici 1/B maddesi kapsamında kaldığından kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin değerlendirildiği, fakat açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması gerektiğinden cezalandırılma cihetine gidilmesi gerektiği kabul edilmiştir.” gerekçe gösterilerek mahkumiyete yönelik hüküm kurulduğu, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemiz tarafından 16.06.2021 tarih ve 2019/4585 esas 2021/3987 karar sayılı ilamıyla “Suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezaların süresine göre; hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,” gerektiği belirtilerek bozulmasına yönelik karar verildiği, Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesince her ne kadar bozma kararına karşı eylemli direnme kararı verilmişse de önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle direnme kararı verildiği hususları göz önüne alındığında; Dairemizin denetiminden geçmemiş olan yeni mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesinin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi Dairemiz tarafından yapılması gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2010 tarihli iddianamesinde; TCK'nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçu anlatılarak suça sürüklenen çocuğa yüklenen fiilin unsurlarının açıklandığı, ancak sevk maddesi gösterilmediği, görevsizlik kararı verilen Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. Maddesi ile görevli), Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesi ve Cizre Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılan duruşmalarda da ek savunma hakkı tanınmadığının anlaşılması karşısında, Suça sürüklenen çocuğa ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulması suretiyle CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
Dairemizin 02.03.2022 tarih 2021/849 esas ve 2022/1066 karar ile (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 10.06.2021 tarih 2019/5234 esas ve 2021/3998 karar gibi süreklilik kazanmış Yargıtay uygulamalarına göre suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezaların süresine ve 2911 sayılı Kanunun 34/A maddesi sarahatine göre; hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında açılan dava yönünden kovuşturmanın ertelenmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden bundan zuhul ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.