Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3808 Esas 2021/5284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3808
Karar No: 2021/5284
Karar Tarihi: 29.06.2021

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3808 Esas 2021/5284 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanmış ve TCK'nın 179/3-2, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanığa 2 ay 15 gün hapis cezası verilmiş ve ceza hükmünün açıklanması geri bırakılmıştır. Ayrıca sanık, 5 yıl süreyle denetim altına alınmıştır. Ancak daha sonra sanık, tehdit ve hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle mahkum olmuştur. Bu nedenle, önceki hüküm açıklanmıştır. Mahkeme, TCK'nın 179. maddesi ile CMK'nın 231/11. maddesi gereğince hüküm oluşturmuştur. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları nedeniyle, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 179. maddesi: \"Bir başkasının hayatı, vücut veya malvarlığı tehlikeye düşürecek şekilde, bir aracın maksimum hızına uygun olmayan bir hızla kullanılması veya aracın, gerekli görülen işaret veya Işıklara uyulmaksızın, yolda veya kullanılmakta olan bir taşıtın bulunduğu yerde geçilmesi halinde, hapis cezası verilir. Temel ceza miktarı, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Meydana gelen tehlike durumuna göre, ceza alt sınırı üç aydan ayrı bir şekilde belirlenir.\"
- TCK'nın 62/1 maddesi: \"Bir suç işlendiği zaman, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarına göre uygulanacak temel ceza miktarı, ceza kanununun hükümlerine göre saptanır.\"
- TCK'nın 53. maddesi: \"Bir suç için hükmedilen hapis cezası, gün sayısına çevrilir ve üçte biri kadarı indirim yapılır.\"
- CMK'nın 231/11. maddesi: \"Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının temyiz edilmesi halinde, temyiz incelemesi sonunda hükmün onanmasına veya düzeltilmesine karar verilmesi halinde bu kararın kesinleşeceği, yoksa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın bozulacağı hükme bağlanır.\"
- CMK'nın 251. maddesi: \"Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. Ancak bu maddede belirtilen suçlardan veya şartlardan birinin veya birden fazlasının bulunması halinde dahi, sanık hakkında ya da eylemi hakkında, adaletin gerçeğe uygunluğunun belirlenmesine yönelik her türlü delil kabul edilebilir.\"
12. Ceza Dairesi         2020/3808 E.  ,  2021/5284 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Bursa 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.02.2014 tarihli ve 2014/149 esas, 2014/228 karar sayılı kararının 02.04.2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 28.05.2015 tarihinde TCK"nın 106/1 ile 125/1. maddelerinde tanımlanan tehdit ve hakaret suçunu işlediği ve Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 19.02.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.06.2016 tarihli ve 2016/190 esas 2016/345 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
    Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 29.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara