8. Hukuk Dairesi 2018/7561 E. , 2020/8089 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Paydaşlar Arasında Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkilinin murisi ..."nin 07.11.1977 tarihinde vefat ettiğini, murisin .... ili, ... ilçesi 3072 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 19/47 hisse ile paylı malik olduğunu, davalıların ise söz konusu taşınmaz ve üzerindeki kargir evi kullanmak suretiyle haksız işgal ettiklerini, bu nedenle müdahalenin men"ini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesi vermemiş, duruşmadaki beyanlarında; davalı ..."nin eşi ve diğer davalıların babası olan ..."nin tapu maliki ..."nin oğlu olduğunu, ... ölmeden önce babaları ... ile hep birlikte oturduklarını, dava açan amcaları ...’nin de o zaman kendileri ile oturduğunu, dedeleri ... öldükten sonra hepsinin evlenerek o evden çıktıklarını, anneleri Emine’nin de kendileri ile yaşadığını, o evde yaşamadığını, eve müdahalelerinin olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazda dava dışı çok sayıda paydaş olduğu ve uyuşmazlığın izale-i şuyu suretiyle giderilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarihli ve 2014/13907 Esas, 2016/1325 Karar sayılı ilamı ile; çekişmeli 3072 ada 4 sayılı parselin davacı ile davalıların ölü babası Mehmet"in murisi ... adına kayıtlı olduğu, tanıkların çekişmeli taşınmazdaki evde zaman zaman davalı ..."nin kaldığını, davalı ..."nın 26.02.2013 tarihli duruşmada ev anahtarının kendilerinde olduğunu beyan ettiğinin anlaşıldığı, böylelikle çekişmeli taşınmazın davalıların tasarrufunda olduğu saptandığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde Mahkemece Yargıtay kararına uyularak; davalıların 3072 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki muris ..."nin 19/47 oranındaki hissesine yönelik tek başına kullanmak suretiyle müdahalelerinin men"ine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Elatmanın önlenmesine yönelik davalarda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, elatılan yerin değerinden ibaret olacağı kuşkusuzdur (04.03.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiştir. Harcın eksik alınması durumunda kamu düzeni nedeniyle yapılan resen gözetme hususu, harcın fazla alınması durumunda da hakkaniyet gereği uygulanacaktır.
Somut olayda; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesinin söz konusu olduğu, bu durumda harca esas olan değerin; müdahale edilen payın değeri kadar olacağı tartışmasızdır. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre; davacının hisse değerinin 9.384 TL olduğu anlaşılmakla, alınacak karar ve ilam harcının bu değer üzerinden belirlenmesi gerekirken, murisin hisse değeri olan 60.638 TL üzerinden hesaplanarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2).
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle kararın 2. paragrafında bulunan "4.142,18 TL harçtan" ibaresinin madde metninden çıkarılarak yerine "641,02 TL harçtan" ibaresinin yazılmasına, yine 2. paragrafta bulunan “3.993,68 TL’nin” ibaresinin madde metninden çıkarılarak yerine “492,52 TL’nin” ibaresinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.