Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/19547 Esas 2022/5139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19547
Karar No: 2022/5139
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/19547 Esas 2022/5139 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/19547 E.  ,  2022/5139 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Ayrıntıları Dairemizin 2017/1809 esas ve 2017/5155 sayılı kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
    Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup,
    üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, syf. 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (... özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    1-Dosyada yer alan örgüt mensubu gizli tanık Garson'dan ele geçirilen ... SD kart üzerinde 5271 sayılı CMK'nın 134. maddesine göre alınan mahkeme kararı kapsamında yapılan inceleme sonucunda Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan veri inceleme raporuna göre; örgüt içerisinde konumu "..." (FETÖ/PDY mensubu olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan polis memurlarını ifade ettiği) olarak kodlanan, tanıkların etkin pişmanlık kapsamında müdafi eşliğinde verdiği beyanlarına göre, 2012-2015 yılları arasında örgütsel toplantılara katıldığı belirtilen sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
    2- Kabul ve uygulamaya göre;
    Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair "mahkumiyetine yeter derecede, kesin inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği" belirtilerek beraatine karar verilmiş olması karşısında, uygulama maddesinin “CMK'nın 223/2-e” olarak gösterilmemesi,
    Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165
    sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara