Esas No: 2021/1331
Karar No: 2022/5322
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1331 Esas 2022/5322 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1331 E. , 2022/5322 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62. ve 63. maddeleri gereğince, sanık ...’in mahkumiyetine, TCK'nın 314/2, 220/7-2.cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62. ve 63. maddeleri gereğince, sanıklar ..., ...’in mahkumiyetine, CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince, sanık ...’i beraatine, yönelik istinaf başvurularının esastan reddi, Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin kaldırılarak, CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatlerine dair hükümler
Temyiz edenler : Sanık ... ve ...müdafileri, sanık ... ve vasisi, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı
Bölge adliye mahkemesince sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle; ayrıca bölge adliye mahkemesince silahlı terör örgütüne yardım etme suçuna ilişkin sanıklar ... ve ... hakkında kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine, anılan Kanuna eklenen 5. maddenin 1/f bendinde belirlenen süre içerisinde temyiz edilmekle, incelendi;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I- Sanıklar ..., ..., ..., ... yönünden;
Sanık ... hakkında, bölge adliye mahkemesi kararından sonra dosyaya gelen tanık ...’ın etkin pişmanlık kapsamındaki beyanlarından sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğunun anlaşılması karşısında, atılı suçun vasfı ve atfın niteliği gözetildiğinde sanık aleyhine temyiz bulunmadığından bu husus sanık hakkındaki hükme yönelik bozma sebebi yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanık ...’in eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, ayrıca sanıklar ..., ..., ...’e yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla, sanık ... müdafi ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle mahkumiyet ve beraat hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik yapılan incelemede,
1- Sanık ... yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, sanığın örgüt içindeki konumu, kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; dosya içerisinde bulunan deliller dikkate alındığında suçun unsurları ayrıca teşdit sebebi kabul edilerek yetersiz gerekçe ile temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/3. maddesine aykırı olarak fazla ceza tayini,
2- Sanıklar ... yönünden;
BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası A.Ş.'de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceğinin tespitiyle,
Oluş ve dosya kapsamına göre somut olayda; sanık ...’in talimat tarihinden önceki tarihte açtığı vadesiz hesabına rutin nitelikte kabul edilebilecek şekilde çok sayıda düşük tutarlı para yatırma ve çekme işlemi yapmaktan ibaret eyleminde, sanığın savunması da nazara alındığında örgüte yardım kastıyla hareket ettiğine dair mahkumiyetini gerektirir her türlü kuşkudan uzak kesin deliller bulunmaması karşısında, atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ve sanık ... ve vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.