Esas No: 2021/18943
Karar No: 2022/5428
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/18943 Esas 2022/5428 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/18943 E. , 2022/5428 K.Özet:
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan beraat kararı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya incelendikten sonra, önceden onanarak kesinleşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı dikkate alınarak, ByLock iletişim sistemi kullanımının suçun sübutu için yeterli olmayacağı ancak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı belirtilmiştir. Sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmediği durumlarda teknik verilerle tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, dosyada eksik araştırma yapılarak hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. CMK'nın 223/2-e ve 232/6. maddeleri hükümleri ihlal edilmiştir. Dosya İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş, kararın bir örneği de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine bilgi için gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nın 223/2-e Maddesi: \"Değerlendirilen delillerle birlikte sanık hakkında toplanmış bulunan bütün ön inceleme konusu olmuş bilgilerde, sanık lehine değerlendirilebilecek bir nokta bulunuyorsa, sanık hakkında beraat kararı verilir.\"
- CMK'nın 232/6
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.04.2018 tarih ve 2017/31 - 2018/95 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma gereğince yazılmamıştır.
Hüküm : Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurusunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği, ancak kullanım olmaksızın ByLock yüklenmesinin atılı suçun sübutu için yeterli olmayacağı gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, öncelikle ilgili birimlerden mümkün olması halinde ayrıntılı olarak ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmesi, tespit ve değerlendirme raporunun temin edilememesi halinde sanığın teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HIS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2-UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının da araştırılarak varsa beyanların aslı veya onaylı suretlerinin dosya kapsamına alınması ile hükümden sonra dosyaya giren ....ve ...’nün olanaklı ise duruşmada tanık sıfatıyla dinlenilmeleri, olanaklı değil ise beyanlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulmasından sonra dosyanın bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre;
Beraat kararı verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.