Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8766 Esas 2022/5407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8766
Karar No: 2022/5407
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/8766 Esas 2022/5407 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/8766 E.  ,  2022/5407 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2018 tarih ve 2017/182 – 2018/38 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK’nın 62, 53/1, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun getirtilmesi, sanığın aşamalardaki savunmalarında ısrarla, hükme esas alınan bankasya hesabını eşi ...’ün kullandığını beyan etmesi, yine sanığın eşi olan ...’ün de tanık olarak başvurulan beyanında sanığı bu konuda doğrulaması dikkate alındığında, savunmanın da denetlenmesi bakımından sanığın eşi hakkında soruşturma ya da kovuşturma dosyası olup olmadığının araştırılması varsa Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde onaylı suretlerinin dosya arasına alınarak incelenmesi, ayrıca temyiz aşamasında dosyaya girdiği anlaşılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 13.03.2020 tarihli ve 2020/36599 soruşturma numaralı evrakında sanığın emniyet mahrem yapılanmasında yer aldığına ilişkin bilgi belge mevcut olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, söz konusu evrakın da içeriği araştırıldıktan sonra tüm bu delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara