Esas No: 2021/5945
Karar No: 2022/5679
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/5945 Esas 2022/5679 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/5945 E. , 2022/5679 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2020 tarih ve 2016/182 - 2020/104 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, Nitelikli yağma
Hüküm : 1- TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 53, 58/9, 63,
2- TCK'nın 82/1-c.g, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 35, 53, 58/9, 63. (2 Kez) (284520 ve 293316 sicil numaralı polis memurlarına karşı),
3- TCK'nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK'nın 52/2, 53, 58/9, 63,
4- TCK'nın 149/1-a.b.c.d.f, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63. (4 Kez) (..., ..., ve ...'ya karşı), maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurusunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Duruşmalı inceleme isteminin, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, ilk derece mahkemesinde savunmaya yeterli süre ve kolaylık sağlanarak bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf aşaması ve temyiz denetiminde de yazılı savunmanın sınırsız şekilde kullanılabilme olanağının bulunması karşısında, savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) ...'a karşı nitelikli yağma ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ayrı ayrı ONANMASINA,
2-) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs ile devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçlarının sübutu kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan;
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak;
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde 3713 sayılı Kanun gereğince artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi yerine fıkra belirtilmeksizin 5. madde olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına ilişkin hükümlerin 2. fıkralarındaki "5. maddesi” ibaresinin çıkarıltılarak yerlerine "5/1. maddesi" ibaresi eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-) ..., Kadir Kaş ve ...'ya karşı nitelikli yağma suçundan ayrı ayrı kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın mağdurlara karşı atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin deliller bulunmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.