Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/9026 Esas 2015/10893 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9026
Karar No: 2015/10893
Karar Tarihi: 11.11.2015

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/9026 Esas 2015/10893 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında hakaret suçundan verilen hüküm, gerekçeli kararda kesin olduğu belirtilerek sanığın kanun yollarına başvuru hususunda yanıltılması nedeniyle temyiz süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıncı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilerek, suçun doğru olarak nitelendirildiği ve cezanın kanuni bağlamda uygulandığı vurgulandı. Ancak, önceki hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği gözetilmeden, sonuç cezanın fazla hesaplanması suretiyle 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine aykırı davranıldığı belirlenerek, kararın bu nedenle BOZULMASINA ve sanığın neticeten 7.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 1412 sayılı CMUK'nun 322. ve 326/son maddeleri kullanılmıştır.
18. Ceza Dairesi         2015/9026 E.  ,  2015/10893 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 4 - 2013/393743
MAHKEMESİ : Turgutlu(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2013/305 (E) ve 2013/444 (K)
SUÇ : Hakaret
SUÇ TARİHİ : 06/02/2008
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık hakkında hakaret eyleminden verilen hükmün, karar tarihinde temyizi mümkün bulunmasına karşın; gerekçeli kararda kesin olduğu belirtilerek sanığın kanun yollarına başvuru hususunda yanıltılması nedeniyle temyiz süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Önceki hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği gözetilmeden, sonuç cezanın fazla hesaplanması suretiyle 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık İ.. E.."in temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca hükmün, tebliğnameye aykırı olarak, “ sanığın neticeten 7.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Hemen Ara