Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/26675 Esas 2022/5585 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/26675
Karar No: 2022/5585
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/26675 Esas 2022/5585 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2022/26675 E.  ,  2022/5585 K.

    "İçtihat Metni"

    Kararı Mahkemesi: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.09.2017 tarih ve 2017/1982-2017/2169 sayılı kararı
    İtirazla İlgili Hüküm: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
    Suç: Silahlı terör örgütüne üye olma

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 02.12.2021 tarih, 2021/9718 esas, 2021/10290 karar sayılı ret kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca karar düzeltilmesi talebiyle itiraz edilmekle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısı ve ekindeki dava dosyası incelendiğinde;
    Sanık ... hakkında İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2017 tarih ve 2017/25-2017/115 sayılı hükümle TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 maddeleri gereğince tayin edilen hapis cezasına yönelik sanık müdafiinin 22.05.2017 tarihli süre tutum dilekçesi ve 10.07.2017 tarihli gerekçeli istinaf dilekçesi; Sanık ...’un Kastamonu Kapalı E Tipi Kapalı İnfaz Kurumu aracılığı ile gönderdiği 24.05.2017 tarihli süre tutum dilekçesi ve 30.05.2017, 06.06.2017 tarihli etkin pişmanlık taleplerini içeren gerekçeli istinaf dilekçeleri ile istinaf yoluna başvurduğu, istinaf isteminin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.09.2017 gün ve 2017/1982-2017/2169 sayılı ilamıyla istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, sanık müdafiine 12.10.2017 tarihinde; ceza infaz kurumunda bulunan sanık ...'a da 10.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve sanık tarafından 14.11.2017 tarihli dilekçesi ile karara yönelik temyiz isteminde bulunulduğu, sanığın istinaf başvurusu ile ilgili herhangi bir karar verilmediğini tespit ederek 10.11.2017 tarihinde önceki kararın kaldırılmasına ve dosyanın karar verilmek üzerine yeni bir esasa kaydına karar verildiği ve duruşma açıldığı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından yapılan yargılama neticesinde 23.10.2018 tarih, 2017/2831 esas ve 2018/2190 karar sayılı kararı ile sanığın örgüt üyeliği suçundan mahkûmiyetine ve hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına karar verilerek neticeten 3 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdiği, kararın sanık ve müdafiinin yüzüne karşı verildiği, sanık müdafiinin karara karşı 23.10.2018 tarihli süre tutum dilekçesi ile temyiz yoluna başvurduğu, gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ret talep eden 06.05.2021 tarihli tebliğnamesi üzerine, dairemizin 02.12.2021 tarih, 2021/9718 esas ve 2021/10290 karar sayılı ilamı ile anılan Dairenin hukuka aykırı olduğunu düşündüğü esas kararını kaldırarak yeniden kurduğu 23.10.2018 tarih 2017/2831-2018/2190 sayılı kararın usule aykırı ve hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek, "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağına dair 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. maddesi sarahatine, incelemeye konu kararın 12.10.2017 tarihinde sanık müdafiine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinde öngörülen 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığında tartışma bulunmamasına nazaran bilahare sanığa yapılan tebligatın hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca reddine, dairesince sanığın etkin pişmanlığı nedeniyle hukuka aykırı olduğu değerlendirilen ve esası temyizen incelenmeyen 22.09.2017 tarih, 2017/1982 - 2017/2169 sayılı kararı ile ilgili hukuka aykırılığın, sanık lehine olması nedeniyle süre şartı da bulunmadığından CMK'nın 308/A hükmü kapsamında bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ile giderilmesinin mahallinde mümkün bulunduğuna," karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dairemizin ret yönündeki bu kararına karşı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 15.03.2022 tarihli itiraz konulu yazısında belirtilen ve Ceza Muhakemesi Kanununun 308/A maddesine göre sadece bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi bulunduğundan, örgüt üyeliği suçundan verilen 10 yıl 6 ay hapis cezası CMK’nın 286/1 maddesi gereğince temyizi kabil olduğundan, karara karşı itiraz yoluna gidilmesinin mümkün olmadığı görüşüyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, sanığın temyiz dilekçesinde sürdüğü nedenler yerinde görülmeyerek vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağına dair 7201 sayılı Tebligat Kanunun 11/1. maddesi serahatine , incelemeye konu kararın 12.10.2017 tarihinde sanık müdafine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinde öngörülen 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığında yapılan tebligatın hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden temyiz isteminin 5271 sayılı Kanunun 298. maddesi uyarınca reddine karar verilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğu değerlendirilmiş ve açıklanan nedenlerden ötürü Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 02/12/2021 tarih ve 20219718-10290 karar sayılı kararına karşı sanık lehine 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi uyarınca söz konusu karara karar düzeltilmesi istemiyle itirazda bulunulduğu anlaşılmakla,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesinin, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası gereğince yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.02.2022 tarih 2019/16-573 esas 2022/119 karar sayılı güncel içtihatı doğrultusunda, sanığa bölge adliye mahkemesi kararının 10.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve sanık tarafından 14.11.2017 tarihinde gerekçe içeren dilekçesi olduğu anlaşıldığından; eski hale getirme talebinin kabulü ile yapılan incelemesinde;
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    2-Dairenin 02.12.2021 tarih, 2021/9718 esas, 2021/10290 karar sayılı kararı sayılı RET ilamının KALDIRILMASINA,
    3- Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin 23.10.2018 tarih 2017/2831-2018/2190 kararının yok hükmünde olduğu değerlendirilerek aynı dairenin 22.09.2017 tarih 2017/1982-2017/2169 sayılı kararının temyiz edildiği kabul edilerek;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Bölge adliye mahkemesince verilen karara yönelik sanık tarafından 14.11.2017 tarihinde temyiz sebeplerini içeren dilekçe verildiği kabul edilerek 06.05.2021 tarihli tebliğnamedeki ret düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre, çocuğunu örgüte müzahir okula gönderme müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, dosya kapsamında elde edilen delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sair itirazların reddine, ancak;
    A-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK'nın 61/3 maddesine aykırı davranılması,
    B-TCK’nın 62. maddesinin uygulanması bakımından takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın faillerinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önüne alınarak dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun, olaya özgülenmiş ilgili ve yeterli gerekçeye istinaden bir indirim oranının takdir ve tespit edilmesi gerekirken, “ takdiri indirim nedenlerinden hiç birisinin şartlarının oluşmadığı, sanığın yargılama aşamasında ve suçtan sonra pişmanlık gösterir hali bulunmadığı” şeklinde olgusal temele dayanmayan,yetersiz ve dosya kapsamı ile de uyaşmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    C-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işldiği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
    TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 esas 2015/1292 karar 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
    TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, istinaf ve temyiz aşamasında 30.05.2017, 06.06.2017, 03.04.2018 ve 27.04.2018 tarihli dilekçeleri ve Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 13.06.2017 tarihli beyanı ile etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini bildirip bu yönde bilgi vermesi karşısında, sanığın duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınıp, vereceği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumlarına uygun faydalı bilgiler olup olmadığı eldeki bilgiler ile örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara