Esas No: 2021/7001
Karar No: 2022/5777
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7001 Esas 2022/5777 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/7001 E. , 2022/5777 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarih ve 2017/61 - 2017/80 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık hakkında 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi delaletiyle, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 58/9 maddeleri delaletiyle 58/6, 53/1, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın; 24.10.2017 tarihli son duruşma saatinde duruşma salonunda hazır olduğu anlaşılan, ancak duruşma saatinin öğleden sonra olacak şekilde gecikmesi, başka işlerinin olması ve yazılan müzekkerenin cevabının beklenecek olması nedeniyle duruşmaya katılamayacağına ilişkin mazeret dilekçesi sunan müdafiinin mazeretinin, sanık müdafiinin öğleden önce duruşma saatinde duruşma salonunda olduğu, yargılama sırasında dışarı çıktığı, mübaşire sözlü olarak müvekkilinin mazereti olduğunu beyan etmesi nedeniyle duruşmanın öğleden sonraki saate bırakıldığı ve sonraki mübaşir çağrılarında hazır olmadığı belirtilerek mazeret dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin duruşmaya katılmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle 676 sayılı KHK'nın 5. maddesi ile değişik CMK'nın 188/1-2. cümlesi maddesi uyarınca reddedildiği, sanığın ve müdafiinin yokluğunda iddia makamının esas hakkında mütalaasını sunduğu ve esas hakkında savunmaları alınmadan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK’nın 197. maddesi, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesi ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılanma ilkesi dikkate alınarak; adaletin selameti ve sanığa isnat edilen suçun niteliği dikkate alındığında, sanık ve müdafiinin esas hakkında mütalaadan haberdar edilmeksizin, dosyayı inceleyerek son savunma hazırlayabilmeleri için sanık ve müdafiine makul süre verilmeksizin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde sanığın vekaletnameli müdafi bulunmaksızın ve sanığa re'sen barodan başka bir müdafi de görevlendirilmeksizin mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
2-Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesinin halen derdest olan 2021/162 esas sayılı dosyasında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan açılmış davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne yönetici ve silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması nazara alınarak; anılan dosyanın getirilip derdest olmaları halinde birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise dosyanın aslı veya Yargıtay denetime olanak verecek şekilde onaylı örneği dosya arasına alındıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden dosyaya giren Mustafa Karaduman'ın beyanlarının, dijital materyal raporlarının ve 20.05.2021 tarihli araştırma tutanağının CMK'nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Hükmün deliller başlığı altında gösterilen Bank ... cevabi yazısı ve hesap hareketlerine ilişkin dökümün, suçun sübutu açısından hükmün gerekçesine dayanak yapılıp yapılmadığının karar yerinde tartışılmaması, yapılmamış olması halinde sebeplerinin gösterilmemesi,
5-Kabul ve uygulamaya göre de,
A-Sanığın çocuğunun örgüte müzahir okulda eğitim görmesinin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
B-Silahlı terör örgütü üye olma suçu bakımından suç tarihinin temadinin kesildiği yakalama tarihi olduğu göz önüne alındığında, suç tarihinin ilk derece mahkemesi karar başlığında "15/07/2016" şeklinde, bölge adliye mahkemesi karar başlığında ise "06/01/2017 ve öncesi" şeklinde yazılması,
C-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde TCK'nın 58/9 maddesi yollamasıyla aynı yasanın 58/6 maddesi olarak gösterilmesi,
D-Silahlı terör örgütüne üye olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken atıf maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.