Esas No: 2015/1172
Karar No: 2015/1386
Karar Tarihi: 27.05.2015
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1172 Esas 2015/1386 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Temyizin kapsamına göre; sanık ... hakkındaki hükümlerine hasren yapılan incelemede;
I- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkranın diğer bentlerinde yazılı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanununun 688/6 ve 689/4. (suç ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan suça konu bonoda açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş, senedi düzenleyenin ismi yanında "...mah” biçiminde gösterilen adresin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmediğinden, suça konu senedin bono vasfını haiz olmayıp, özel belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm tesis edilmesi,
2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.