Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9019 Esas 2010/173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/9019
Karar No: 2010/173
Karar Tarihi: 19.01.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9019 Esas 2010/173 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, paydaşlığın giderilmesi davası üzerine verilen kararı incelemiş ve taşınmazın satışı yoluyla paydaşlığın giderilmesine karar verilmesinde bir usulsüzlük olmadığını belirtmiştir. Ancak davalı Maliye Hazinesi vekili, satış bedelinin bölüştürülmesi ve karar ve ilam harcı konusunda temyiz itirazı sunmuştur. Mahkeme, bütünleyici parça olarak nitelendirilen taşınmazın bina, ağaç vb. parçalarının da satış bedeline dahil edilerek oran kurularak bölüştürülmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, Maliye Hazinesi'nin harçtan muaf olduğu halde hazineye harç yükümlülüğü getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/9019 E.  ,  2010/173 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, .... parsel No’lu taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu edilen taşınmazın yüzölçümü, cinsi, paydaş sayısı, pay oranları ve imar durumu itibariyle aynen bölünmesine olanak bulunmamasına göre satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmesinde bir usulsüzlük olmamasına, taşınmaza satış aşamasında yeniden değer takdir edilebileceğine göre temyiz eden davalı Maliye Hazinesi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışınsa kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı Maliye Hazinesi vekilinin satış bedelinin bölüştürülmesi ve karar ve ilam harcına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu edilen ... No’lu parsele tarafların birlikte malik olduklarını, taşınmazın taraflar arasında fiilen taksim edilmiş olmasına rağmen davalının resmi taksime yanaşmadığını, bu konuda yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamadığını belirterek, taşınmazın aynen bölünmesi, mümkün değilse satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini, taşınmaz üzerinde bulunan bina ve ağaçlar yönünden oran kurulmasının satış aşamasında yeniden değer takdiri yapılacağından ve oranlar aynı kalmayacağından gerekmediğini, aksi halde hükmün infazında zorluklar yaşanacağını savunmuştur.
    Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça ( muhtesat ) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhtesatın bir kısım paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya
    bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhtesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa, bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhtesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhtesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhtesata isabet eden kısım muhtesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhtesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir.
    Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 1010 No’lu parsel üzerinde yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda ( A ) harfi ile gösterilen 225 m2 alanlı iki katlı betonarme bina, ( B ) harfi ile gösterilen 127 m2 alanlı tek katlı betonarme bina ile çeşitli cins ve yaşta ağaçların yer aldığı belirlenmiş olup davalı tarafından sunulan 09.09.2008 tarihli tutanak içeriğine göre bu bütünleyici parçaların davacıya ait olduğu konusunda ittifak sağlanmıştır. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda satış bedelinin davacı yararına oran kurularak dağıtılması gerekirken yazılı şekilde satış bedelinden bina ve ağaçların bedelinin sahibi olan davacıya ödenmesine, kalan miktarın taraflar arasında tapu kaydındaki payları oranında bölüştürülmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 13 / j maddesi gereğince hazine harçtan muaf olduğu halde harçla yükümlü tutulması da usul ve yasaya aykırıdır.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davalı Maliye Hazinesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarda ( 2 ) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesien, 19.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara