Esas No: 2022/20522
Karar No: 2022/5883
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/20522 Esas 2022/5883 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/20522 E. , 2022/5883 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.11.2019 tarih ve 2018/348 - 2019/442 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıkların ayrı ayrı; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53-1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ... müdafii, ... müdafii
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunup 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile imzalandığı belirtildiği halde bölge adliye mahkemesi gerekçeli kararının 96464 sicil nolu katip tarafından elektronik olarak imzalanmaması mahallinde giderilmesi mümkün eksiklik olarak değerlendirilmiş,
I. Sanık .... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosyadaki mevcut delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık...yönünden ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II. Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.02.2017 tarih, 2015/3 esas ve 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek CMK'nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.