Esas No: 2022/29295
Karar No: 2022/6347
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/29295 Esas 2022/6347 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/29295 E. , 2022/6347 K.Özet:
Kararda, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmaktan mahkum edildiği belirtiliyor. İlk derece mahkemesi tarafından verilen hükümlerin temyiz edildiği ve yapılan incelemenin sonucunda, sanıkların müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin yerinde görülmediği için temyiz davasının esastan reddine karar verildiği ancak önceki hükmün yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilerek onanması gerektiği belirtiliyor. Kararda ayrıca, sanıkların lehine olan Yargıtay bozma ilamının göz önünde bulundurulmadan yapılan yargılama giderlerinin tahsil edilmesine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu ifade ediliyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde belirtiliyor: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri, CMK'nın 299/1, 302/1, 302/2, 303, 217, 325/3, 304.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma 23.08.2016 (Sanık ... yönünden)
Hüküm :TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararları
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süreleri, kararların niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Önceki hükmün sanıklar ... ve ... ile sanıklar müdafileri tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay bozma ilamının sanıklar lehine olduğu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin CMK'nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'ten tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMK'nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün sanıkların bozma sonrası yargılama giderlerine ilişkin bentlerinin sonuna "bozma ilamından sonraki yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
A)Sanık ... yönünden;
I)ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip, ayrıca UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı tespit edilip var ise bu beyanlarla birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak ve gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında beyan bulunmaması halinde ise BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı ... Katılım Bankası AŞ'de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; sanığın 2013 öncesini de kapsar şekilde ilgili yerlerden Bank ... hesap hareketlerinin temin edilip incelenmek ve bu konuda bilirkişi raporu alınmak suretiyle örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden, bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konmasından sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
II)Önceki hükmün sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay bozma ilamının sanık lehine olduğu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin CMK'nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
B)Sanık ... yönünden;
I)Yargıtay kapatılan 16. Ceza Dairesinin 13.04.2021 tarih ve 2020/3119-2021/2642 sayılı kararı ile "Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi" sebebi ile ilk derece mahkemesinin kararının bozulup dosyanın mahkemeye gönderildiği nazara alındığında;
Yeniden yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay kapatılan 16. Ceza Dairesinin 13.04.2021 tarihli bozma ilamında açıklanan takdiri indiri sebebinin yeterli gerekçe gösterilmeden uygulanmamasına ilişkin bozma gereği yerine getirilmiş iken sanığın farklı örgütsel faaliyeti bulunduğuna ilişkin yeni bir delil bulunmadığı halde bozma ilamının dışına çıkılarak temel cezada değişiklik yapılması,
II)Önceki hükmün sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay bozma ilamının sanık lehine olduğu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin CMK'nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan dolayı hükümlerin CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın, Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.