Esas No: 2021/6264
Karar No: 2022/6195
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/6264 Esas 2022/6195 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/6264 E. , 2022/6195 K.Özet:
İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 03.07.2020 tarihli kararına yapılan temyiz başvurusunda, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarından hüküm giydiği ancak mahkemenin eksik inceleme yaparak hüküm kurduğu belirtildi. Yapılan incelemede, sanıkların telefonlarındaki ByLock uygulamasının kullanımının belirleyici nitelikte olduğu ve sanıkların yardım ettiği örgütlerin kanıtlanamadığı sonucuna varıldı. Bu nedenle, mahkeme kararı bozuldu ve dosya İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63
- TCK'nın 220/7-2. cümle
- CMK’nın 299/1. maddesi
- CMK’nın 217/1. maddesi
- 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.07.2020 tarih ve 2017/100 - 2020/152 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne yardım etme
Hüküm : Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63; sanıklar ..., ..., ... hakkında TCK'nın 314/2, TCK'nın 220/7-2. cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas ve 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı''nın kabul edildiği gözetilmekle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip, UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut ifade bulunup bulunmadığı araştırılarak, varsa bu beyan yahut ifadeler CMK’nın 217/1. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafilerine okunarak diyecekleri sorulup, gerekirse beyan yahut ifade sahiplerinin tanık sıfatıyla bilgisine başvurulduktan sonra hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; sanıkların savunmalarının aksine örgütsel amaçla sanıklar ... ve ...'ın PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerine, sanık ...'un FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım ettiklerine dair dosyada her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine yönelik hükümler kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.