Esas No: 2020/10854
Karar No: 2021/4165
Karar Tarihi: 06.04.2021
Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/10854 Esas 2021/4165 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuyla suçlanan sanığın beraatine karar verdi. Ancak, sanık müdafi tarafından hüküm vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edildi. Temyiz sırasında, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda tereddütler oluştuğu ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanıldığı belirtildi. Bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle, hüküm ilgili kısmına \"sanığın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi\" fıkrasının eklenerek düzeltildi. Bu karar, 2020/10854 E. ve 2021/4165 K. numaralarıyla kayıtlara geçti.
Kanun Maddeleri:
- CMK’nın 223/2-e maddesi
- 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesi (1. fıkra)
- 7035 sayılı Kanun’un 21. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’un 305-326. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi
- 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi (5. fıkra)
- 7226 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi (birinci fıkra)
- 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı (30.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren)
15. Ceza Dairesi 2020/10854 E. , 2021/4165 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-e maddesi gereği beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanununun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/10/2015 gün, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi"nin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle ve 26.03.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin birinci fıkrası ile 30.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca sanık müdafinin yüzüne karşı 05/03/2020 tarihinde verilen hükme karşı sanığın 30/06/2020 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.400 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.