Esas No: 2022/7640
Karar No: 2022/6274
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/7640 Esas 2022/6274 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/7640 E. , 2022/6274 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarih ve 2019/132 - 2020/39 sayılı kararı
Bölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Hükmolunan cezaların süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ilgili olarak:
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA.
2- Sanıklar ..., ... ve ... ile ilgili olarak:
a- Sanıklar ... ve ... yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve
2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilerek,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının yeniden istenmesi ile sanık ... hakkında temyiz aşamasında geldiği anlaşılan ...’ün beyanları ile birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunması, tanık ...’ın beyanlarında ismi geçen ... isimli şahsın kimlik bilgilerinin tespit edilmesinden sonra sanık ... ile ilgili olarak ... ve Bülent Uzun’un, sanık ... ile ilgili olarak da beyanları belirleyici delil olması sebebiyle tanıklar ... ve ...’in tanık sıfatıyla usulüne uygun biçimde dinlenmeleri suretiyle sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ve ifade tutanaklarına dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi,
b- Sanık ... yönünden;
Sanık müdafiinin 20.02.2020 tarihli hüküm celsesine katılamayacağına ilişkin vermiş olduğu mazeret dilekçesi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmeden yargılamaya devamla savunma hakkının kısıtlanmasına yol açacak şekilde CMK’nın 188/1 ve 216. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca sanık ... yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.